sinema ve psikanaliz

entry1 galeri0
    1.
  1. ilk olarak 1920'lerde barbara law ve hans sach sinemayı psikanalitik bir yaklaşımla ele alır.

    filmler bir nesne olarak değil bir süreç olarak işlenir,

    film-düş benzetmesi yoluyla psikanalitik yaklaşım yapısal dilbilime dönüşür,

    metin ile izleyici arasındaki ilişki önem kazanır.

    andre bazin'in perdesi mitry'nin çerçevesi ve lacan'ın aynası ile anlatılır.

    ayna dönemi --------------------oedipal dönem

    anne önemli -------------------- baba önemli

    ikili kişilik ---------------------- üçlü kişilik

    imge ------------------------------ dil

    imgesel dönem ------------------- simgesel dönem

    ayna metaforu;

    metz : birey sadece birincil özdeşleşme değil, ikincil ve simgesel özdeşleşme de yaşar.

    özne ile ayna arasındaki ilişki ;

    metz2in gerçeklik yanılsaması kavramı simgesel ile gerçek arasında bir gidiş geliştir.

    film seyretmekten alınan haz metz'e göre öznenin kendini aynada tanıdığı ilkel narsistlik hazından beslenir.

    metz'e göre ;

    sinema göstereni algısaldır,

    temel işleyişinde üç düzeyli varlık-yokluk diyalektiği mevcuttur

    seyirci perde ilişkisi ortaya net bir şekilde konmalıdır.

    aygıtın seyircide harekete geçirdiği hazlar detaylı bir şekilde ortaya konmalıdır,

    fetişizm vurgulanmalıdır.
    `
    aygıt kuramı `:

    arzu kavramı film eleştirisinin merkezini oluşturur.

    özne bireyin yerini alır, seyirci özne olarak ele alınır,

    aygıt: dilsel, ideolojik, psikanalitik betimlemelerinin kesiştiği dinamik bir alandır.

    aygıt tarafından üretilen ve harekete geçirilen yapay bir inşa olarak ele alınır.

    hem sinemaya yönelik arzumuz, hem de onun yanılsaması gerçeklik etkisi için bilinçdışı esastır.

    bu kabulün ardından sinema varlık/yokluk diyalektiğini keşfeder.

    aygıt aşkın bir öznellik üretir.

    iki soruyu cevaplar;

    1- seyircinin konumu hangi ölçüde sinema aygıtı tarafından belirlenmiştir?

    2- bu aygıtta ideolojik ve psişik belirleyiciler var mıdır?

    seyretme deneyimi platon'un mağarasına benzer.

    perde ile seyirci arasındaki ilişki imgesel evreye dönüşür.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük