american history x'de derek vinyard'ın,filmin sonunda kardeşinin vurulduğunu farkedip yanına koştuğu andan başlayarak,filmin bitip isimler akana kadar ki geçen bölüm..
2001 a space odyssey'de hal 9000 bilgisayarının kapatılırken söyledikleri. 'my mind is going dave' derken bir garip olursunuz. sonra hocasının öğrettiği şarkıyı söylemeye başlar: daisy. nasıl olurda bir bilgisayara üzülürüm dedirtir. inanılmazdır.
yapay zeka' filminde robot çocuğun denizin altında bitmeyen bir umutla onu normal bir çocuğa dönüştürecek olan mavi peri'yi yıllarca beklediği sahne.
yıllar boyu o filmden ne bahsedebildim ne de tekrar izleyebildim.
Yeşil yol filmindeki elektrikli sandalye sahnesiydi ''başımı kapamayın ben karanlıktan korkarım'' ağladığımı hatırlıyorum bu güne kadar o filmde ağladım tek.
Al Pacino üstadın, scent of a woman filminde, 'what life?? i've got no life.. im in the dark heree.' deyişi vardır..dünya üzerinde bir insanın daha bu hissi böyle verebileceğini sanmıyorum..
schindler s list'teki kırmızı ceketli küçük kızın ss subaylarından korkup yatağın altına saklandığı sahne. daha sonra yakılan yahudilerin cesetleri arasında o kırmızı ceketi görür ve göz yaşlarınıza engel olamazsınız.
tarık akan ve halit akçatepe'nin başrollerini oynadıklarını canım kardeşim adlı şaheserde küçük kahraman'ın kan kanseri olduğunu öğrendikleri an ve filmin geri kalan her sahnesi...
hele kahraman'ın öğretmeni adile naşit'in kahraman'a izin verdiği sahne yok mu... yazarken bile gözlerim doldu.
sonbahar filminde yusuf'un annesinin isteğini yerine getirip öleceğini bile bile var gücüyle tulum çalması ve bu sahnenin hemen ardından omuzlarda taşınan yusuf'un cenazesinin ekrana gelmesi.
bu sahneyi izledikten sonra insanın nutku tutulur, boğazında birşeyler düğümlenir ve uzun süre kendine gelemez.
hababam serisinde, hocalarına, şaka yaparak bakarak okudukları gençliğe hitabe, daha sonra mahmur hocanın geldikten sonra hep beraber gençliğe hitabeyi okuyup hababam bile olsak gençliğe hitabeyi okuruz demeleridir efenim...
...ey türk gençliği birinci vazifen türk istiklalini ilelebet korumaktır!
bir tane sayılamaz, sayılmamalı diğerlerine haksızlık olur. genel olarak:
noviembre'deki değişmemek için direndik sahnesi,
yeşil yol'daki dancing cheek to cheek sahnesi,
leon'daki mathilda'nın ağacı dikme sahnesi,
cesur yürek'te william wallace'ın ölüm sahnesi,
dilekler zamanı'ndaki mustafa'nın ölüm sahnesi,
ölü ozanlar derneği çocuğun intihar sahnesi,
çizgili pijamalı çocuktaki iki çocuğunda naziler tarafından öldürüldüğü sahne ki birisi nazi subayın oğludur.
never let me go filminin geneline hakim olan ve insanı izlerken kanser eden fikre, tommy'nin bir hışımla arabadan inip ıssızlığın ortasında isyan ettiği sahne.
Spartacus (1960) (mutlaka izleyin bunu) diğer ünlü türk büyüğümüz kirk douglas'ın çarmıha gerilmiş halde iken Varinia'ya son bakışı. http://www.imdb.com/title/tt0054331/