olağan şüpheliler filminde vücudunun % 80 i yanmış elemanın " kayser! kayser! saklayın beni! " diye yalvarması. ve tabi ki kayser in kendi ailesini öldürmesi.
Al Pacino'nun en iyi erkek oyuncu rolüyle Oscar ödülünü sonunda kazanabildiği 1992 yapımlı kadın kokusu isimli filmin tango sahnesi ve al pacino'nun mahkemede yaptığı savunma sahnesi.
rezervuar köpekleri'nin klasik herkesin birbirine silah doğrulttuğu sahnesi ve heat'te al pacino'lu, robert de niro'lu, tom sizemore'lu, val kilmer'lı kalabalık içinde banka önü showdown'u.
genelde başı dram veya aşk sahnelerinin çektiği aşikardır. oysa ben jim carrey'in, ace ventura'da ** dağa tırmanıp kuş yavrusunu ağzıyla besleyişinden çok etkilenmiştim. *
hani "the sixt sence´de" (6.his) röntgen çoçuk çadirin içinde. geliyor böyle tepeşir suratli kiz, kusuyor "böööğ" yeşil yeşil. ayy cok kötü oldum orda.
leon'un ağlatan final sahnesi, yüzüklerin efendisi 3 - aragorn'un finalde mordor kapılarına dayandığı sahne, great expectations'da finn'in madam Dinsmoor'un elini alarak kalbine götürmesi, hababam sınıfında mahmut hocanın "ben tüccar değilim, ben eğitimciyim" diye bağırarak okul müdürüne kafa tutması, the pursuit of happyness'da chris'in broker olarak kabul edildiğini öğrendikten sonra firmanın kapısına çıkıp ellerini havaya kaldırarak alkış yapması.
(filmin geneli rezalet olmakla birlikte) tango ve cash filminde komplo sonucu düştükleri hapishanede çamaşırhanede onlarca mahkumun tuzağına düşen tango ile cash'in bir şaşırtmaca yapıp adamlara dalma sahnesi ve akabindeki kavga dövüş.
iyi kötü çirkin filminde tuco'nun * harika bir müzik eşliğinde devasa mezarlıkta koştura koştura içinde hazine olan mezarı arama sahnesi. tam bir klasiktir.
eşşek gibi spoiler içerir:
--spoiler--
Citizen Kane'in son sahnesinde depodaki rosebud'ın bir adam tarafından kırılıp fırına atılması, içeride yanması
--spoiler--
Gerçi film çevrileli 80 yıl oluyor, her yerde kült film kült film denip duruyorken hala izlememiş olan varsa yesin spoiler'ı hakkı ama, neyse.
önce Muhsin Bey'in çiçekleri ile konuştuğu... aradan bir vakit geçtikten sonra da Muhsin Bey'in solmuş çiçekler üzerinden yardırarak ağlattığı sahne/sahnelerdir.