hyde park'ta bolca bulunurlar. belli bi noktaya kadar yanınıza gelmeye izin verirler ama daha çok yaklaşırsanız birden gözden kaybolurlar. peşlerinden çok koşmuşluğum var, yarım metre yaklaşamadım daha. o fındıkları fıstıkları kemirirken durmadan etraflarına etraflarına bakarlar. hayatı ciddiye alan nadir canlıdan biri diyebiliriz.
Yer sincapları doğadaki en becerikli mimarlardandırlar. Kazdıkları tüneller bunun en açık kanıtıdır. Bu tünellerin girişinde göze çarpan toprak öbekleri araştırmacılar tarafından değişik şekillerde yorumlanmaktadır; gözetleme noktası, korunak gibi; Uzunlukları 10-30 m. arasında, derinlikleriyse 1-5 m. arasında değişen bu tüneller U şeklinde olduklarından iki girişleri vardır. Kimi zaman bir üçüncü girişin görüldüğü de olur. iki tip tünel girişi vardır: Yayvan yapıda olanlar ve volkan ağzını andıranlar. Araştırmalarla saptanmış bir durum da yayvan şekildeki bir girişin her zaman volkan şeklindeki girişe bağlı olduğudur. Daha ilginç olan noktaysa bu iki ağız arasında bir havalandırma sisteminin bulunmasıdır. Eğer havalandırma sistemi olmasaydı kuşkusuz bu ilginç hayvanlar yerin altında yaşama olanağı bulamazlardı; oysa 0.45 m./sn'lik bir rüzgarın 10 dakika içinde tamamen havalandırılabildiği kusursuz tünel sistemi sayesinde rahatça yaşayabilmektedirler.
sevimlilikte sınırları zorlayan yaratık. o ani hareketler, o kafayı kaldırıp etrafı kolaçan etmeler yok mu ahh. bir keresinde telefon kablolarının üzerinden yolun bir tarafından diğer tarafına geçişini gördüm ki neydi o ya dedim ve ardından bir sevgi patlaması yaşadım.
uzun zamandır kendisinden ses seda alamadığım ve bu yüzden acaba yerin altına mı girdi diye düşündüğüm nadide yazardır. diğer bir ihtimal galatasaray ın aldığı sonuçlardana sonra kendini meyhanelerde vurmuş olabilir. üzülme dostum 0 çekenler utansın. *