genellikle dersten kalacak ögrencinin son sans olarak gördügü, "ya tutarsa" mantigiyla girilen riskin, götürüsü pek olmayan ancak getirisi hocanin insiyatifine kalmis nottur.
bu gibi durumlarda hoca ve ögrenci arasinda ders disinda pek iliski olmaz. daha dogrusu hoca yanina yaklastirmaz. hocanin sinav kagidini okurken mutlu olmasi tek temennidir. ayrica yufka yürekli olmasida beklenen en büyük özelliktir.
yasanan örnek;
hoca yabanci, ders ingilizce isletme. not kagidin sol üst kösesine düsülmüs ve belli belirsizdir. hoca sorarsa "yoo kendi kendime yazdim, size demedim." cevabi verebilmek icindir.
"i have to take 30 points, if you don't give me, faculty is going to shoot me."
alinan not: 6
notun sonucu: hüsrandir, ezicidir, kiricidir, hoca da vicdansizdir. *
üniversite'de not dilenmenin bir başka çeşididir hususiyetle bütünleme sınavlarında "not düşme" hareketi daha fazla olur.
kalma sınırındaki öğrenci bünye sınav kağıdının alt tarafına "hocam sınıf ortalamasını geçmek için 68 almam gerekiyor, alırsam mezun olacağım ilginiz için teşekkür ederim" diye yazılır ve mezun olunur *
Hoca puanları verirken aynı kalemle notun üstünü çizip oraya puan olarak dilini eşek arısı soksun berkin yazmıştı bir de yuvarlak içine almıştı ama nedense panları toplarken dikkate almamıştı.
en son umutsuz vaka olduğum muhasebe dersinde yaptığım fakat bir sonuç alamadığım girişimdir. belki de samimi olmadığındandı. nefret ettiğim hocaya:" hakedilmiş bir sıfıra rağmen öğrenciniz olmak güzeldi." ***
zamanında işime yarayan eylemdir. muhasebe sınavında notta aynen şöyle yazmış idim:
" siz hep iş hayatıyla ilgili öneriler sunuyorsunuz bize ve bu bilgilerin iş hayatında zerre kadar işimize yaramayacağını biliyoruz. işletme bölümünde okuyorum, 4 dönem muhasebe görüyorum ve hepsinden kalıyorum. bir sebebi olmalı... "
alınacak not 30 iken 50 alınmıştır ve finalinden 30 çakarak yine kalınmıştır.