öğrenci kişinin zorda kaldığı vakit başvurmak zorunda kaldığı telekominikasyon çeşididir.
sınav başladıktan bir dakika sonra;
ö- hocam boş kağıt vermek disiplin suçumu?
h- diil çocuğum.
ö- hocam istediğimiz sorudan başlayabilrmiyiz?
h- tabi evladım
ö- hocam çözdüğümüz yere kadar puan alırmıyız?
h- sen yap evladım. orasını düşünme
ö- hocam 35 verin çıkıyım
h- hadi yavrum
olay direk yaşanmıştır. ( bir arkadaşımın başına gelmiş bir durum, ama daha etkili olması için birinci ağızdan yazıyorum.)
sınav anfidedir, hoca ip gibi bütün öğrencileri dizmiş durumda.
+ sağa, sola, öne, arkaya baktığınız anda kağıdınızı alırım sıfırı veririm.
o sırada yaratıcı arkadaş hamleyi yapar; hocam diye önce inceden seslenir ama hoca önemsemez, gittikçe endişe verice ve ritmik aralıklarla devam eder.
- hocam, hocam, hocam?
+ efendim... (sinirlenmiş halde)
- şimdi hocam biz önde ki arkadaşla boş kağıt vericez ama sadece isimler farklı, kopya saymazsınız umarım. baştam belirtiyim dedim. siz kopya konusunda hassassınız çünkü. yok ama öyle birşey, biz de kopya olmaz, dürüst insanlarız. ismi yazdık çıkalım mı biz?
bu sırada anfidekiler yarılmış. hocanın da yüzünde tebessüme neden olmuştur. arkadaşların ikisi de netice 5 alıp kalmışlardır.
arkadaşın biri tarih sınavında kopya çekmeye kalkışmaktadır fakat şaşı olan tarih hocasını hesaba katmamıştır ve diyaloglar gelişir.
hoca: öhöö, öhhöööö.
öğrenci hocaya bakar fakat kendisine baktığını düşünmez ve altındaki kağıttan kopya çekmeye devam eder.
hoca: şuna bak yaaa. hiç alınmıyorda.
öğrenci yine bakar yine tınlamaz.
hoca: arkadaşı eliyle gösterir ve çık lan dışarı diye bağırır.
acı gerçekle karşılaşan öğrenci sınav kağıdını masaya bırakır ve çıkar.