sezdirmeden sevdim farkettirmeden ayrılacağım
hep kış olacak bu yıl, dört mevsim kış,
bir daha yaz görmeyecek
seni terkettiğim gün doğan bebekler!
senin yüzünden bütün öğrenciler sınıfta kalacak
hastalar iyileşemeyecek, hamileler doğuramayacak
herşey yarım, herşey öyle eksik
bitmeyecek ömürler!
insanlar ayakta çürüyene kadar yaşayacak, bir odadan bir odaya geçerken hep seni düşündüm çünkü ben,
bir sinemadan bir diğer sinemaya yürürken kararsız
oralarda senin kırık, huzursuz ihanetin
öptüm seni hem de bilmem kaç kere
ama resmin hissetmez ki dudaklarımın sidikli sıcaklığını
sezdirmeden almıştım farkettirmeden yırtacağım!
bir balık oltadaki yemi yutacak
bir kız, sevgilisini yumruklayacak o sıra
sanki s..imdeymiş gibi, doların yükselişini durduracağım sen intihar ederken orada ben intihar ederken burada aynı acıyla... ayrı yerlerde... yanyana...
ne zamandır artık hayatın puslu, soğuk bir sonbahara döndüğünü sanıyordum.
seni gördükten sonra birdenbire güneşli bir sabaha uyandım.
şimdi dünyanın neresine gidersem gideyim, hangi mevsimde olursak olalım seni düşündüğüm zaman ( hayır yalnış söyledim çünkü senin yüzün, gülüşün hep benim yanımda) hep güneşli, ışıltılı bir gün yaşıyorum.
acaba benim için dünyanın ışığının değiştirdiğinin farkında mısın?
halbuki başta hiç istememiştim ben seninle birşeyler yaşamak. evet, itiraf etmeliyim bunu. ama gel gör ki bitirmeyi de hiç istemedim. neydi sana bu kadar bağlanmama, her mesaj attığında benim heyecanlanmama,seni bu kadar çok istememe sebep olan şey? şimdi neyiz onu da bilmiyorum ama ben hala inatla bir umut besliyorum ulaşılması çok güç bir düş olsan bile benim için.*