16'ncı albümü olan usta albümü müzik marketlerde satışa sunulmuş olan beyefendi sanatçı. serdar ortaç gibi hafif toprişko olmadığı için medyada yer bulamaması gayet normal.
davut güloğlu ile uzaktan yakından alakası yoktur sanatçılık açısından. sinan özen karakter sahibi bir sanatçıdır, piyasada kimliğini paspas yapmaz.
tarzlarını mı benzetiyorum yoksa ikisi de benzer dönemlerde mi meşhur oldular bilmiyorum ama kendisinin ne zaman bir yerde adını duysam aklıma direkt ayhan aşan geliyor.
radyoda denk gelmemle beraber sesinin bayağa içli olduğunu farkettiğim kişi.Hatta o kadar içli ki sözleri bile farkettirmeyecek derecede bir içlilik.allah allah!
"benim canım yandı bir ihtimal kaldı" sözlerini içinde barındıran şarkısını şu anda dinlediğim şarkıcıdır.askerlik öncesi şarkılarını çok dinlerdim bu kardeşimizin.sağlam bir karadenizli, espri yönü kuvvetli, mimikleri meşhurdur.
Nasılda geçtik o fırtınalı hırçın denizden
Belki de çok şey alıp götürdü bilmeden bizden
Çaresizce boyun eğdik biz kadere
Nasılda sürüklendik geldik bilmem bu yere
Ellerini bırak
Avuçlarımda kalsın
Sen ol yanımda
Yıllar ömrümü çalsın
şimdinin 2 çocuklu, orta yaşa adımını atmış annelerin bir zamanlar hayranlıkla dinlediği şarkıcı. vardı böyle biri karşı apartamanda. gençliğin verdiği gazla paso sinan özen çalar, tüm mahalleye yayın yapardı resmen. ufaktım o zamanlar. sonra baktık kız kocaya kaçtı. annesi felç geçirdi filan. sanki sinan özen'e kaçmış gibi sevmedim sinan özen'i. şimdi de sevmem.
bir zamanların eli yüzü düzgün güzel sesli mahallede ki kızların sevgilisi gençlerin abisi sağlam sanatçısı. şimdilerin ise tipten kaymış fantazi şarkıcısı...
ilk albümünü 1989 yılında çıkartmıştır zat-ı şahaneleri. en son albümünüde bu yıl çıkarttı. kapına kırmızı bir gül bıraktım albümünü yaptı ismini duyurdu piyasada. ondan sonra sigaramın dumanı sen geldi.. kimi taraflarca sevilmesede ses olarak birçok hayranı var.. piyasacı geçnçlerin en sevdiği isimlerinin başında gelir ayrıca.
"sildim" isimli şarkısıyla yeniden yeşil sahalara dönmüş şarkıcıdır. arabada duymuş ama ne dediğini tam olarak anlayamamıştım. indirdim, dinliyorum şu an sözleri aynen şöyle başlıyor*: yabo elle yabo elle **
sözleri de şöyle,
Bu sene kafayı yemek üzereyim *
Aşk değil belli ki bir işkence oldu
Boş laflar bu La fonten masallarıyla
Seninle bu işin sonu yok ki
Seni sildim geçmişine gönderdim artık
Seni sildim Allah'ıma havale ettim
Yetti bittim adına bir çizgi çektim
Gözyaşlarımı sildim sildim bütün anılarımı
Bu aşka sabır dayandıramıyorum
Hapsoldum nefes alamıyorum artık
Boş laflar bu lafonten masallarıyla
Seninle bu işin sonu yok ki
Söz : Michael Kuyucu
Müzik : Constantinos Christoforou
"senin ağzını yerim ben" diyerek olanca kıro kitlesini peşinden sürükleyen önce ud çalan sonra "belimin altı da güzel ora da gözüksün" diyerek udu fırlatıp atan adam.
sivrisinek sesli, fantazi kurbagasi. bu ezanlar bizim icin okunuyor diyerek romantizmin ne oldugunu da cok iyi anlatmistir, romantizm camide kilinan namazdir. bir ara elinde bir udla programlara cikiyordu, elektro gitar calar gibi caliyordu. ulan bir de ispanyolca bir sarki soylemisti simdi hatirladim.
