evet arkadaşlar; yıllar önce cevat kelle olarak tanıdık onu, daha sonra kemal sunal filmlerini kemal sunal taklidiyle tekrardan çekti. uzun boylu, zayıf, kel kafalı, kalın kaşlı ve bıyıklı bir abimizdir kendisi.
ne bir kenan imirzalioğlu yakışıklılığına sahip oldu, ne de rutkay aziz karizmasına. Hep sevgisiyle, özverisiyle oynadı, içinin güzelliğiyle oynadı, hep ikinci, hatta üçüncü, belki de dördüncü, planda oldu kendisi. hiç esas oğlanı oynayamadı fakat hiç yılmadı, hep değer verdi tiyatroya.
kenan imirzalioğlu'nun, kıvanç tatlıtuğ'un, havuç lakaplı çocuğun, bihter'in fatmagül'ün kazandığı parayı hiç kazanmadı belki de. miroğlu olamadı, behlül olamadı, bihter zaten hiç olamazdı, ama tiyatrodan kazandığı cüzzi rakamlara rağmen hiç yılmadı.
sinemada aktif rollerde bulamadı şansını, dizilerin hep konuk oyuncusu oldu, düşünün obayana bile daha çok rol kaptı.
ben tayyip erdoğan hayranıyım, o ise pek hayran değil ama yine de kızmam sinan abiye. çünkü ulu ortalıkta düşmanlık etmez, halk'a aptal demez.
şu koskoca sözlükte, ismin altına 2 sayfalık entry girilmiş, ekşi sözlükte ise 4 sayfa. düşünün ben ki 5-6 aylık yazarım benim bile 5 sayfalık girim var.
düşünün ne kadar sanatsal bir milletiz, ne kadar sanat aşığıyız, gerçekten sanat icra edenlere ne kadar değer veriyoruz...
tanımasam da yüreğinin güzelliğini hissedebiliyorum sinan abinin, abi diyorum çünkü yüreğimden abi demek geliyor.
ne gerekiyor; kaliteli sanatçı ya da usta oyuncu diyebilmek için sinan abiye?
ak parti ye televizyonlarda sallaması mı, yoksa ölmesi mi?
içten içe üzülüyorum sinan abiye, hak ettiği değeri hiç bulamadı diye...
not: eksi oy almak umurumda değil de, keşke okusaydınız, 10. saniyesinde vermeseydiniz...