savunması şu şekildedir muhtemelen mesaj alınacaktır.
--spoiler--
Ankara'da dededen kalma bir dükkan vardı onu satmıştım.
Kızım Burcu da bir süre önce evlendi. Takılardan kullanmayacağı 30 küçük keseyi paraya
çevirmiştik. Kasamdaki para dükkanın satışından ve takılardan elde edilen paralardır.?
--spoiler--
kızının düğününde takılan altınlardan bahsetmiş.
bu en kolay yolda o yüzden. vergiden daha evvel muaf bir meseleydi. şimdiki kanunu bilmiyorum.
oğlunun düğününde takılan altınlar vardı birde. ama bu recep tayyip erdoğanın bildirimi.
--spoiler--
2001 yılında oğlum Ahmet Burak Erdoğan'ın düğününde 30
kilo altın takıldı. Malvarlğımda yer alan değeri 7 milyar 800 milyon lira olarak gösterilen
takılar ve 174 Cumhuriyet altını da aileye aittir ve şu anda eşim Emine Erdoğan tarafından
muhafaza edilmektedir. Düğünden sonra 30 kilo altını sattık ve oğlumdan 220 bin Amerikan
doları borç aldım. Keza daha sonra 55 bin Alman markı daha borç aldım. Bu paralar kendime
ait nezdimde gösterdiğim dolar ve mark hesabı içindedir. Bunları başka bir şekilde
değerlendirmiş değilim.? Başbakan Erdoğan, Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi'ne verdiği
beyanda da oğlu Burak'a takılan 30 kilo altını 23 Temmuz 2001'de satıp döviz aldığını
bildirdi.
--spoiler--
sinan aygün'ün iş adamı olduğu düşünülünce garip olmayan durum. az bile çıkmış. ayrıca bakan çocuğu ya da halkbank genel müdürü ile kıyaslamak iddia sahibine zor anlar yaşatır.
sinan aygün bir iş adamıdır, sanayicidir. evinden 2,5 milyon değil, 25 milyon dolar da çıkabilir. gayet normal. lakin bir kamu görevlisinin evinden 1,5 milyon dolar çıkıyorsa hesabı sorulmalıdır.
cehape de cehape demeden önce sinan aygün o davadan aklandı ve o paraların da hesabını verip kendisine ait olduğunu ve doğru yol ile kazandığını ispatladı. şimdi sıra malum banka genel müdüründe. doğru yollardan kazandığını ispat ederse ne ala.
sinan aygün'ün soruşturma sonrası aklandığı helal parasıdır. laf etmek de kimseye düşmez günahtır. ha 2.5 milyonun ne kadarı helaldir onu bilemem kimsenin günahını almamak lazım.