tansu çiller in çıkını na laf söylediniz, rte nin oğlunun düğününde takılan paralarla şirket kurulmasını inandırıcı bulmadınız...buna ne diyeceksiniz çok merak ediyorum çok değerli yazar kardeşlerimiz...
sinan bey anlaşılan kızı vermemiş damadı iç güveysi almış. damat bu işe nedemiş, kızının takıları, kızın babasında ne arar, böyle bi şey olsa bile ayıptır bunu açıklamak.
not: maliye dükkan satısının ne kadar gösterildigini umarım inceleyecektir. bir vatan sever olarak sinan bey, tam göstermiştir diye ümid ediyoruz.
sağlam ayak olmadığı konusunda herkesin hem fikir olduğu adamlardan birinin 3 milyonn eurosu olması olayıdır ki ankaradaki gayri menkullerini saymaya başlasak dilimiz yorulur. o yüzden ortalıkta hem oraya hem oraya koşan bu adamın mal varlığını fazla önemsememek lazım. yalakalık yapsam şimdi 5 milyon dolarım olurdu.
adam ticaret odası başkanı. benim bildiğim ticaret odası başkanları o şehirdeki en büyük ve köklü şirketin genel müdürleri yada sahipleri olur. bu adam başkentin, ankara'nın ticaret odası başkanı. yani bir devlet memuru ya da basit bir esnaf değil. hatta basit bir dandirik fabrikatör değil. cebindeki 3 ytl nin hesabını yapan birisi için üç milyon ytl tabiki büyük gözüküyor. fakat bu para bu adamın sadece evindeki kasasına koyduğu bir miktar para. biraz büyük düşünmek lazım. küçük bir hesap yaparak 3 milyon ytl'nin ne kadar küçük bir para olduğunu hesaplayabiliriz.
kira giderleri, koca fabrikanın elektiriği suyu, maaşlar, araç yakıtları, faturalar bilmem ne gideri... sadece bu küçük faturaları toplasan senin benim bir ömrüme yetecek para çıkar ortaya.
iş adamında para bulunması kadar doğal bir şey yoktur. nerden geldiğini tabiki sorgulamak devletin görevi. fakat bu para bir hiç bir mesleği olmayan bir siyasetçinin kasasından çıkmamıştır. diğer yazarlarında belirtiği gibi. sorulması, sorgulanması gereken kişiler zaten bellidir.
bu paranın kaynağı yolsuzluk mudur? kaçakcılık mıdır? alın teri midir? miras mıdır? düğün müdür...şimdilik bilinmez. ama kesin olan şey ankara' nın en zengin iş adamlarından birinde bu miktarda para bulunması abesle iştigal değildir. bu para haksız kazançsa en kısa zamanda ortaya çıkması ve hesabının sorulması arzu edilendir. ama yeşil sermaye ve fetonun on milyarca dolarının hesabının sorulma önceliği miktarlarıyla doğru orantılı olarak daha fazladır.
kendisini eleştirme nedenimiz kasasından bu paranın çıkması değildir. elbette koskoca ticaret odası başkanı nın bundan kat kat parası olabilir, ister kasasında saklar, ister naylon poşette saklar. mesele şudur :
sinan aygün çıkıp da yahu para benim o kadar işadamıyım ben bende para olmasından size ne demiyor. diyor ki bu paralar kızımın düğününde takılan 30 torba altından geldi. işin burası garip...niye bunu söyleme ihtiyacı duyuyor ki? kendisi bir bürokrat ya da politikacı değil ki? zamanında tansu çiller ya da rte den buna benzer açıklamalar duyan bünye de otomatik olarak tepki veriyor. olay bu...
dükkan satısı ve kızına takılan 30 torba altın oldugunu idda ediyor kişi.
not: 30 torba altın takmışlar yazık kıza be anacım. damada kimse takmamış anlaşılan, bu nasıl evlilik lan, herkes kendisine takılanı alıp mı gitmiş, kız boşanmış mı?