mükemmel (!) diyenler olmuş kendisine.anlatımı,üslubu vasat,kişilik çözümlemeleri yetersiz bir yazar. ahmet hamdi, peyami safa, sabahattin ali, yusuf atılganları doğuran bu ülkede kendisine ne kadar yazar denilirse tabi...
akıcı bir üsluba sahip iyi bir yazar. ilk okuğum kitabı piruzeydi ve uzun bir süre etkisi altında kalmıştım sonra bu yazarın diğer kitaplarınıda okumalıyım diyerekten diğer kitaplarınıda elden geçirdim ve beğendim ama piruzenin yeri hepsinden başka benim için.
yazarımsı.
yazmaya çalışan kişilik. ağır denebilir ifadelerim. bi edebiyat kulübünde seçilen kitap olarak okuduğumuzda hepimizde hafta ortası yeni kitap seçimi yapmak istemiştik.
yazdığı kitaplar çok aşırı (!) sadedir. derinlik yok denecek azdır. olay örgüleri ilk sayfalardan bellidir. diyaloglar kırık dökükdür, ki buna okuyucuları vayy be bile diyebilir. anlaşılacak şekilde yazamamak bu ara populer olmuş yazı dilinde.
velhasıl hikaye yazma gayreti gösterse kendisi ve gelişimi için daha iyi olabilir.
tarihle aşkı harmanlayıp 1992-1995 bosna olaylarını anlattığı fazlasıyla akıcı incir kuşları isimli kitabı o zamanın kadını ve yaşadıklarını anlamak adına okunması gereken kitaplardandır. müslüman bir ülkede insanların ahlaka ve namusa olan düşkünlüğünü bir günah gibi çeşitli işkencelerle bir bedel gibi ödeten insanlar ve buna sessiz kalan bir dünya. sinan akyüz'ün en güzel kitaplarındandır ancak en güzel kitabının piruze olduğu söylenir.
aşk ve duygusallığı en güzel anlatan yazarlardandır.güzel ya da kötü sandığımız olayların,kişilerin bilinmeyen yüzlerini anlatır.ama romanda ki 4 5 cümleyle değil sürükleyici bir hikaye ile.biyografi tadı vardır.sevmek zorunda değilsin beni ,piruze ,incir kuşları romanları mükemmel ötesidir.