I. Dünya Savaşı sırasında Almanya'nın isteği üzerine açılan bir cephedir. Osmanlı Ordusu 28 Ocak 1915'te Birinci Kanal Harekâtı'nı düzenledi. Amaç; Osmanlı imparatorluğu'nun Süveyş Kanalı'nı ele geçirmesi ve Mısır'a yeniden sahip olmasıydı. Başarılı olunursa ingilizlerin Uzak Doğu'daki sömürgeleri ile bağlantısı kesilecekti. Ancak harekat başarısızlıkla sonuçlandı ve Arapların da desteğiyle Osmanlı Ordusu Suriye'ye kadar geri çekilmek zorunda kaldı. *
4. ordu komutanı ve suriye genel valisicemal paşa'nın komutanlığında uzun süre idare edilmiş taktik zafer ve yenilgilerle dolu dolsa da stratejik olarak başarılı olduğumuz, en uzun süre açık kalan ve ikinci saldırı cephemizdir.
başarısız olunan iki kanal harekatı, ilk ikisinde başarılı olduğumuz ve efsane bir savunma gösteren 79. alay'ın gazze muharebeleri, su kuyularının imhasında ismet paşa'nın ihmali var mıydı diye sorgulatan birüssebi muharebesi ve sonrasıda kudusün elden çıkışıyla birlikte halep önlerine kadar çekilmemiz. savaşın acılarını bugün bile hissediyorsak bu cephenin kazanılamamasındandır. amaç stratejik olarak zaten ele geçirmekten ziyade tutabildiğimiz kadar ingiliz askerini bölgede tutup oyalamaktan ibaretti ama Lloyd George'un değişen savaş politikası nedeniyle doğu cephelerinde kazanma stratejisi burada kaybetmemize neden oldu.
mark i tanklarıyla ilk kez burada karşılaşan türk ordusu dünya tarihinde çölde ilk tanklara karşı savunma savaşını yapmıştır. daha önce de italyanlara karşı trablusgarp'ta uçaklara karşı ilk savunma savaşını yapmış bulundu.
bu cephenin bir diğer iç acıtan anektodu da ingilizlerin kimyasal silahları bizim üzerimize ilk kullandığı yerdir. karşılık olarak böyle bir şey yapmayan türk ordusuna bu şekilde bir kahpelikle saldıran ingiliz ordusu aynısı kendisine yapılsa bugün bunun tanıtımını ve suçlamasını hala yapıyor olurdu.
bu cephede anadolunun yiğit türk gençleri ağırlıkla savaştığı gibi arap ve diğer unsurlar da silah altındadır. yine de dera'da hastane trenini istasyonda basmışlar ve yaralı mehmetçikleri katletmişlerdi. o kadar ileri gitmişlerdi ki artık ingiliz ordusu bile kendilerine müdahele etmiştir. en azından yazılan budur.
yine de ne şam'ın şekeri ne arabın yüzü denmiştir.