Günah şehri diye de bilinir. En sinir olduğum durumu bir olaya bağlı kalmadan sürekli başka konulara geçiliyor filmde. Kahramanımız call of duty gibi vuruluyor vuruluyor gene yaşıyor. Her defasında izlettiriyor ama film.
Çok iyi aşık olabilirdim. Her sabah kahvaltını hiç üşenmeden hazırlar, sana kahve yapabilirdim. Ama sen başkasını seçtin.

Sin City
kuzey yarim kuredeki temsilcisi turkiye'dir.
rodriguez ve tarantino abilerin kült filmi olması yanında ac/dc'nin powerage albümünden bir parçadır.
benim şehrimdir.

ayrıca çok kült bir filmin de adıdır. Mükemmel çekim kalitesi, renklerin kullanımı ve o mükemmel kırmızı ton...
Bazen saçmalarsın. Sırf birkaç dakika daha fazla konuşabilmek için.

görsel
Jessica Albanın mükemmel sahnesi için izlediğim filmdir.
filmin sonunda hepimiz ölüyoruz.
harika bir film.
katil uşak.
Simdiye kadar izlenmeyenin ayibi.
Her izledigimde hic izlememisim gibi izliyorum. Gercekten cok seviyorum ya. Bence izlenmesi gereken bir film.
sanatsal kaygilarla yapilmis filmdir. guzeldir. farklidir. bircok meshur artist barindirir icinde.
Ilki harika olan, farklılığıyla ve konunun işlenişiyle etkileyicilikte abartmış yapım. Ikincisi ilkinin yanından geçemez, tarafımca tavsiye edilmez.

(#35759493)
" Kiralık katilleri öldürmeyi seviyorum. Vicdan azabı çekmiyorsun. "
Eğer bir film çekseydim veya bir film bana sorulup çekilseydi kesinlikle bu sin city olurdu. Kullanılan silahlar, oyuncu karakter ve profili, hikaye, sesler.. vb bütün her şey tam benim tarzım. Çok mu güzel? Değil. Ama farklı. ikincisinden uzak durun.
Uzun zamandır izlemeliyim deyip de ertelediğim ve sanırım yanlış bir zaman seçtiğim uyarlama. Film izleyelim diyen birine çizgi roman uyarlaması hele ki böyle karmaşalar içeren yani kafayı deşarj etmeye yardımcı olmayan bir şeyi izletmek pek doğru olmadı. * muhtemelen bir daha arkadaşım benim zevkime güvenerek önerdiğim bir şeyi izlemek yerine ortak karar almayı ya da kendisi seçmeyi tercih edecektir. * geleyim yorumuma. ilkini izlediğim için sadece onun için yorum yapabileceğim. hızlı akması nedeniyle sakin kafayla izlenmesi lazım. Olayı takip edebilmek açısından yani. Zira ilk dakikalarda "bu nasıl ilerliyor, ben hiç bir şey anlamadım" tepkisi vermek mümkün.

Nancy ile hartigan'ın aşka evrilen ilişkisi beni rahatsız etti açıkçası. Bu rahatsızlık ileri boyutlarda olsaydı yapımında tarantino katkısı var demez kapatırdım herhalde. Gerçekte olmayan bir yaratığın hikayede karakter olması benim hoşuma gitti. Mantık dışı bir gerekçe sunularak sebebi anlatılmış, bu akla aykırılık ve o karakterin değişimi güzel bir farklılık katmış. Ve ben de hartigan gibi Nancy'yi yıllar sonra okur/yazar bir kişilik olarak görmeyi bekliyordum lakin o da hikayenin ters köşesi olmuş. Hartigan'ın iç sesinden anlatımın ve karakterin düşünce aktarımının olması çok hoşuma gitti. Siyah beyaz oluşu ve Sadece yaratığın ve kan renginin belirtilmesi de görsellik açısından güzeldi.

Susturucu, silahın sesini bir fısıltıya çeviriyor. Son nefesine kadar ona sarıldım. Ama neden kaçtığını asla bilemeyeceğim. hikayenin bitiminin ardından onu takip eden küçük kısımdaki bu replik etkileyiciydi.
çizgiromanın üç farklı bölümünü birleştiren film.
Ah Jessica ah...
Mükemmelliğin tanımı.
Ee ne bu simdi. Ee ne anlatti ee sonunda neye vardi bilmemne kafasindakilerin izlememesi gereken film. Aslinda islenmek istenen konular var ama daha utopik tarzda isleniliyo. Ayrica efektler oyunculuk seslendirme yani kisacasi her sey film kokuyo. Digiturk yayinliyo geceleri bazen.
ikincisi berbat.
Marv, Nancy ve Jack karakterleri için izlenesi film.
En sahnelerin jack'la olan bölümler olduğunu söylemeyelim.
Miho karakteri de çok hoş.
Jessica'yı anlatmaya kelimeler yetmez zaten...
(bkz: günahlar şehri)
hikayesi anlatılan her bir karakterin ayrı ayrı filmi çekilebilecek kadar güzel hazırlanmış baş yapıttır.
görsel

görsel

görsel

görsel

görsel
izleyeli çok olmasına rağmen şu repliği unutulmayan sıradışı film.

--spoiler--
An old man dies*. A young woman lives*. A fair trade*. I love you, Nancy*.
--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar