sinemadan çıktıktan sonra afallatan, gerçek dünyaya alışmanız için biraz zaman geçmesi gerekli müthiş bir atmosfere sahip film. tarifi pek mümkün değil o atmosferin ama grafikler müthiş arkadaş ya. 3D ye karşı bir bünye olarak bu filme 3D nin çok yakıştığını, atmosferi hissetmenize yardımcı olduğunu söyleyebilirim. kadro yine mükemmel ilk filmden jessica alba, mickey rourke ve rosarie dawson gözüküyolar, yer yer bruce willis'i de görebiliyoruz. kadroya eva green ve joseph gordon levitt eklenmiş. Ve the dark knight rises'daki acemi oğlan burada o kadar ismin içinde hiç sırıtmamış hatta sivrilmiş bile. gidin izleyin her saniyesine değer bitmesini istemeyeceğiniz bir film. tabi ki ilki kadar iyi değil ama yine de şu anda izlenebilecek en iyi filmdir.
kesinlikle tavsiye edilen, efsane olmaya aday filmdir. ilk filme göre daha realist bir tema vardır ve biraz eksik yanı hissedilir ancak buna rağmen sinemaya gidip mısır + kola almaya ve zaman ayırmaya değecek filmdir.
ilk filmde ölen senatörün oğlu, bu filmde tekrar konu edilir. senatör intikamını almak istemektedir ancak oğlunu öldüren adam ölmüştür. bunun yerine, buna sebep olan kişiyi, yani nancy i öldürmeye karar verir. nancy ise durumun farkına varır ve marv ile anlaşma yaparak senatörü öldürmeye kalkışır.
senatörün bir oğlu daha vardır. bu oğlu senatör ile poker oynar ve sürekli kazanır. bir gecede senatörden milyonlar kazandıktan sonra senatör tarafından yolda yakalanır ve ağır yaralı halde bırakılır. babası olan senatörden intikam almaya yemin eden diğer oğlu, önce yaralarını iyileştirmek için doktora gider, daha sonra tekrar poker oynamak üzere senatörün karşısına çıkar ve yine bir gecede senatörün bütün parasını alır. senatöre "ben seni yendim ve buradaki adamlar bunu gördü. kimse bundan söz etmeyeceğini söyleyecek ancak bundan yıllar sonra bile benim seni yendiğimi herkese anlatacaklar. sen öldükten sonra bile benim efsanem yaşayacak, senin ise yenildiğini herkes bilecek" diyerek senatörden intikamını aldığını düşünür ancak senatörün silahından çıkan mermiyle öldürülür.
eva ismindeki bir kadın, zengin bir adamla evlenmiştir ancak kocasını ortadan kaldırarak tüm mal varlığına konmak istemektedir. bunun için eski sevgilisi dwight ı kullanmaya karar verir. dwight a kocasının onu dövdüğünü, onunla hiç ilgilenmediğini söyler ve hâlâ dwight ı sevdiğini belirtir. dwight ilk başta önemsemez ancak daha sonra içinde hâlâ evayı sevdiğini söyleyen sesine karşı gelemez ve evanın kocasını öldürür. ardından eva, plânını açıklar ve aslında kocasının çok iyi ve masum birisi olduğunu söyler. artık dwight ın peşinde polisler vardır ve eva istediğine kavuşmuştur. ancak dwight intikamını almaya kararlıdır.
heyecanlı ama doğru işlenememiş, bölük pörçük olmuş film. çekimlerin farklılığına ağırlık vermekten senaryoyu pek takmamışlar sanırım. üç farklı ana karakter üzerinden yürümeyi tercih etmişler ve bu üç karakterin birbiriyle bağı düzgün oluşturulamamış. hele bir karakterin sonu meçhul. fazla bölünmüş bir film kısacası.
300'den sonra saygımı yitirdiğim frank miller'ın gönlümü almasını dilediğim filmdir. ilk filmdeki karanlık yapı çok hoştu. bu filmde umarım ilkinin kalitesine ulaşır. hele ava lord'un da artık ortalıkta gözükmeye başlayacağı film olduğu için, iyice bir tadından yenmez olur da biz de rahatlarız. kadro zaten yıldızlar geçidi gibi. ava'ya da angelina jolie gider kanımca...
ava lord karakteri için rachel weisz'ın düşünüldüğü filmdir.
ayrıca antonio banderas ve de johnny depp'in de adı geçmekte, dedikodu olarak, şimdilik. http://www.imdb.com/title/tt0458481/