sen hukuki terimlerin sular seller gibi akacağı bir konferansa henüz üniversite öğrencisi olan bir tercümanı çağırıyorsan bu senin hanzoluğundur. kız en azından fatih terim gibi "in the tabela" moduna geçmemiş, elinden geleni yapmış, yapamadığı yerde de hakikaten delikanlı gibi açık açık yapamıyorum diyebilmiştir. bu yüzden bile takdir edilmesi gerekir. ha güldürmüştür o ayrı.
ardıl çeviri yapan sözlü çevirmenlerle sıkça karıştırılmaktadırlar.
iyi bir simultane tercüman olabilmek için gerekli bazı vasıflar vardır:
1. özgüven
2. çeviri eğitimi (lisans düzeyinde olmakla birlikte, boğaziçi'nde sözlü çeviri yüksek lisans programı vardır.)
3. terminoloji uzmanlığı * konuya hakimiyet
4. özgüven
5. özgüven
6. sakin mizaç
7. kısa süreli hafıza geliştirme egzersizleri
8. özgüven
edit ve 9: bir de istek lazım. bir de konuyu bilmeden öyle yaparım diye atılmamak lazım.
not: tamamen tecrübeler sonucu oluşturulmuş şemadır.
göt ister. *
düşünün başbakanın tercümanlığını yapıyorsunuz, uluslararası toplantı. adam fransız kalmak deyimiyle espri yaptı, ben gülmekten çeviremem gülmeyi geçtim nasıl çeviricem onu diye ağlarım sonra.
hukuki terimleri, kelime oyunlarını hiç saymıyorum. bu örnekte komiklik olsun diyeydi.