gecenin bu saatinde de olsa tanıdık görmekten kaçış yoktu belli ki.
tüm uzamlarımı doldurmaya çalışan bu tanıdığa sessizce fısıldadım;
oturacak bir koltuk yoksa bu maskeli yaratıcılarının eseridir.
birden kaybolmuştu...
umduğum tek şeyse, odamın duvarındaki gök kuşağının geçmişteki karanlık perdelerin ardında tesadüfen bırakılmış boşluklarda son bulması idi.
başlangıçta açan bir çiçekten yola çıkıp, yeniden sürüklenebilirdim böylece yosun kokulu rüzgarlarda.