ilkokulda zil çaldığında abimin sınıfına koşardım, annemin abimin eline sıkıştırdığı bozuk paralarla simit ayran almak için. o simit hiçbir zaman taze olmazdı, belki de bu yüzden güzeldi. bir ayran bir simit bir ayran bir simit... simidin sonlarına doğru zorlanırdım, ayran da simidi çoktan terk etmiş olurdu, o anıların bizi terk ettiği gibi. ayran çoktan bitti, biz hala bir simidin ucundayız belki.
Şu başlığı okuduktan sonra hiçbir yemeğin yerine geçemeyeceğine karar verdiğim ikili. Lisede her sabah yenilendir aynı zamanda. Pis sıraların tadıyla karıştırarak yerdik simidi. Nerden baksan iğrençlik, nerden baksan öküzlük ama bayıla bayıla yiyorduk işte. Yine olsa yine yerim, pişman değilim.
Bir lise klasiğidir. Simide çaydan daha fazla yakışır. ibo ile güllüşah, şahane pazar ayıları tülay ile orhan, kandırılan akp ve makarna gibidir. Birinin diğerinden ayrı düşünülmemesi gerekir.