hayatında hiç yokmuşum gibi hissettirdikten, "hiç çekmeyeceğim" dediğin halde çektiğin ellerinden, sen iste öleyim ömrüm dediğinin ertesi sabahı kalkıp beni "keşke ölseydim" dedirttiğin hale soktuktan, yaşanmış tüm güzelliklerin üzerine karanlık kapkaranlık bulutları ektikten sonra.
umutlarımız, hayallerimiz dediklerimizi bir anda hiçe sayıp ellerimden yaşamımı alan sana nasıl inanırım?
en kötüsü de bunca şeyden sonra seni nasıl bu kadar çok seviyorum, seni nasıl unutamıyorum, anlamıyorum.
ben beni sende yitirdim seni bir türlü içimden söküp atamıyorum. benim için herkes olmandan senden daha çok korkuyorum. *
anlayana en ağır sözdür. güven kaybetmek kadar kötü bir şey yoktur. saygınlık da gider. bir insandan nefret edilebilir, kızılabilir ama güvensizlik kadar insanı iten şey düşünülemez. yanlış bir insana aşık olunabilir, deliler gibi sevilebilir, herkes sevilebilir ama herkese güvenilemez. güven kazanmak çok zordur ve bunu kaybetmek onurunu kaybetmektir.
yitirilen güveni en açık belirten sözdür. bir çok yaşanmışlık içerisinde söylenen onca sözden sonra biten bir ilişkinin ardından tekrar size yanaşmaya kalkan kişilere söynelebilir. sevilen ve güvenilen kişi yıkmıştır sizi artık öyleki satmıştır ansızın, size söylediği onca sevgi dolu söze rağmen en güvendiğiniz anda hiç beklemediğiniz bir vakit yanlız bırakıp gitmiştir. ve bir vakit karşınıza yeniden çıkar o güzel sözleri yine söyler ama yürek inanmaz bu sefer güven kaybedilmiştir bir kere. ***