dragonlance konusunda baştan aşağı spoiler dolu uyarayım, her tarafı spoiler olmadığı için spoiler tag'ı kullanamadım, ancak seriye yeni başlayacak olanlar, ya da sadece 1-2 kitabını okumuş arkadaşlar, sakın bu entry'i okumayınız.
mızrak savaşı öncesinde silvanesti elfleri lorac caladon (alhanna starbreeze'in babası) önderliğinde mutlu bir hayat sürmektedirler. sonra savaş başlar. kara kraliçe takhisis'in ejderha orduları silvanesti'ye saldırır. lorac halkının sağ kalamayacağını anlar ve ülkesini boşaltma emri verir.
ancak kendisi keride kalır ve yüksek büyücülük kulesinden çaldığı, çok eski zamanlarda ejderhaları kontrol etmek için yaratılan Dragon Orb'u kullanmaya kalkışır.
lorac halkını sevmektedir. kuvvetli bir büyücüdür ancak aynı zamanda kibirlidir.
gücü Dragon Orb'u kullanmaya yetmez.
nesneye baktığı zaman kendini bir ejderha ile göz göze bulur.
cyan kanfelaketi.
bu bakışların altında yokolur.
cyan giderken lorac'a korkunç kabuslar fısıldar.
bunlar silvanesti'nin yavaş yavaş öldüğü kabuslardır. gri ağaçlar, ölü elfler.
lorac komaya girer. artık kendi kabusu, rüyalarında gördükleri silvanesti'nin kabusu olmuştur.
elfler yıllar boyunca rüya ile savaşırlar. silvanesti'yi eski haline yakın bir hale getirirler, ancak silvanesti hala çok kibirli, çok korku doludur.
ve cyan kanfelaketi ölmemiştir. elflere işkence çektirmeye devam etmektedir.
bir elf görüntüsüne girerek general konnal'ı ikna eder ve büyülü bir kalkanı dünyadan soyutlanmak üzere silvanesti'nin üzerine koyma kararı uygulanır.
ancak kimsenin bilmediği bir şey vardır, bu kalkan elflerin hayatından beslenmektedir.
ve general konnal'ın elf kılığındaki danışmanı sadece gülmekte, izlemektedir.
taa ki alhanna starbreeze ve portios'un oğlu silvan ülkesine dönene kadar.
