insanı derinden üzen komşu bayandır. bir gün kuru fasulye pilav yaparken evde brokoli kalmadığını fark edersiniz. herhalde, zırt pırt diyet yapan komşunuz tülay hanımda vardır diye de kendinizi apartmana atıp üst kata çıkar ve kapıyı çalarsınız. tülay hanım kapıyı mini etekle açar, sizi içeri buyur eder ve bir kahve içeriz artık diye şen şakrak kahkaha atar. siz de salona geçer ve bir koltuğa oturursunuz. tülay hanım da içeri kahve yapmaya gider. gözünüz köşede açık olan bilgisayar ekranına takılır, bilgisayarda uludağ sözlük açıktır ve tülay hanım uludağ sözlük yazarıdır. yazar olduğunu standart uludağ temasından anlarsınız çünkü nickle giriş yapmış olduğundan cartlak kırmızı ya da kurbağa pembesi gibi bir tema görünmemektedir. o sırada dikkatinize tülay hanımın açmakta olduğu başlık takılır. " mini etek giyen laikçi türbanlı cinsel erkek" başlığına bakıp lahavle çekersiniz. bu arada tülay hanım da kahveler ile içeri gelir ve " ay ha ha ha, demek troll olduğumu gördünüz uludağ'da " der. siz de ona kendinizin de sözlük yazarı olduğunu ve güzel güzel normal entryler girdiğinizi söylersiniz. o da size " ay şekerim, ben de eskiden çok mantıklı şeyler yazıyordum ama sonra bu ibne trollere küfredince beni sildiler, ben de troll olmaya karar verdim. çok da zevk alıyorum aminiyum " der. siz de kendisine " ayıp ama, hiç yakışmıyor sizin gibi cici bir hamfendiye" dersiniz ve çaktırmadan nickine bakarsınız. sonra da alelacele kahvenizi içip kendi evinize gider, sözlüğe girer ve " sizin troll yazılarınızı çok beğeniyorum " mesajı atarsınız. olaylar gelişir.