üye alımları esnasında doldurulan formun altında yer alan "SÖZLEŞMEYi KABUL ETTiM" kutucuğu işaretlendikten ve diğer istekler yerine getirildikten sonra yazar olabilen sevimli bünyelere "lan bunlar zaten sözleşme mözleşme okumazlar, ne gerek var sözleşme metni hazırlamaya" diyerekten gerek duyulmamış, sözleşme metni yerine sikindirik bir kutucuğun işaretlenmesi neticesinde hesapta olmayan bir sözleşme kabul edilemkte.
akabinde yazar sözlük içinde beygirini dolaştırmaya başlar ve süreç bu şekilde işler.
işin rant kısmına gelecek olursak, sözlükten bir şekilde silinerek uzaklaştırılan yazarların diğer yazarlar tarafından beğenilen onlarca entrysi sözlüğün orasında bir yerinde gezinedurmaktadırlar. bu entryler, sahibi olmayan koyun sürüsü gibi başıboş dolaşadururken sahiplerinin ortada olmayışından nemalanan bazı akbabalar tarafından kullanılmaya devam edilirler.
işte bu akbabaların varsa yetkileri, nasıl yazarı siliyorlarsa entrylerilerini de silmeleri daha etik bir davranıştır.
yukarıda anlatılmak istenenler cokacayipsey adlı yazarın silinmesinden sonra aklıma gelmiş ve nacizan değerli yazara armağanımdır.
tam anlamıyla bir çakallık örneğidir. adam silecek kadar erkeklik yapanların karakterini göstermesi açısından da ibret vericidir. zall' a özel mesajla tartışmamızda aynen şöyle demişti kendisi;
--spoiler--
en büyük kordum* haklı gördüğüm birine haksızlık etmek. moderasyon haklı ise haksız diyemem veya yazar haklı ise haksız diyemem. birilerini korumak için yazarları asla harcamam. haklı durumdaki moderasyona veya yazarlara saygısızlık etmekten her zaman çekinmişimdir.
--spoiler--
bırakın bu ayakları anam babam, şu yaptığınız hareket kul hakkı'yemenin nın ağa babasıdır. şu silinen yazarların, entrylerini de bir silseniz de, karnınızı doyuran şu uludağsözlük oluşumunun kaç paralık, bilgi değeri, entelektüel birikimi, kalıyor cümle alem bir görse...
