gece gece sevenlerini mutlu etmiş yazar.
dalgın dalgın yazılı yapılan sözlü entrysini okudum. dikkat etmedim nicke. tam sayfayı kapatıcaktım ki nickini gördüm. tarihe baktım. "aralık'ın ikisinde miyiz" diye düşündüm hatta.
oh! aralık'ın ikisindeymişiz...
ozlemisim adeta yazari. ancak kiskanc oldugunu kabul etse daha bi' anlasacagiz kendisiylen. "iyyyy ezik yazar" diye dalga gecerken sinir olusuna kurban oldugum. * sirf su entryi girmeyeyim diye de binbir turlu oyunla aklimi almaya calismasini kinadigimi belirterek kendisine buradan yanagini somuren imojun yolluyor, "yavyum yeyim $eni ben" diyorum.
bonus: aramiza hosgelmis ikinci nesil ezik aman pardon eski moderator, simdilerde yazar. -ahaha-
bu lacivert gece de buz mavisi yalnızlığımın üzerine karakalemle ve titreyen ellerle hüzün resimleri çizen ve içimde birsürü şeyin yerini değiştiren adam. hiç tanımadığım ve bu yönünü ancak bu akşam keşfettiğim bu adam; kuytularda gizlenmiş ne kadar gözyaşı incisi varsa kapılarını kırarak istiridyelerinden kaçmalarını sağladı. kırık dökük yüreğinden dökülen büyülü sözcüklerin sahibini hayalkırıklıklarından öperken çok eski bir yaradan alıntı olan şiirimi kendisine ithaf ediyorum;
bir akşamüstüydü..
eteğin uçuşuyordu..
uçuk maviydi hala hatırlarım..
pervazlardan begonyalar sarkıyordu..
kolunun altında eskimiş deri bir çanta..
bir de topuklu terlikler..
yürüyor muydun.. uçuyor muydun..
düşünüp kaldım yolun ortasında..
anladığımda ben, ben değildim artık..
yürümüyor, uçmuyor;
terkediyordun beni..
içinde bulunduğu zor durum bazı kesimlrce bir zaafiyet, bir yumuşak karın olarak görünsede; üstüne gidilmeye çalışılsa da bilinmelidirki bunlar gün gelir us içindeki derin bilinçaltında belkide ömrün hiç bir sahfasında tekrar hatırlanmayacak kadar zor yerlere gömülecektir. açık sözlü olmak duyguları rahatça ifade etmekte hiçbir zaman zaafiyet olamayacaktır kendini bilenler için. içini ferah tut arkadaş sen sadece geceye gülümse unutma;
yalnızca geceler sana mutlu sabahları müjdeleyecektir...