bireysel silahlanmaya verdiğim koşulsuz, sınırsız, muazzam desteğin gerekçelerinden sadece bir tanesidir.
cesaret kesinlikle silahla gösterilmesi gereken bir olgudur. bunun için silahtan başka bir ölçüt icat edimemiştir bugüne kadar. silah kullanmayan bir insanın ne kahraman olma ne de tarihsel kişilik olma gibi bir şansı vardır. süper kahramanların silahları yoktur e ama onlar kahraman diyecek bazılarınız? ona da verecek cevabım var. süper kahramanların silahları yoktur çünkü onlar süperdir adları üzerlerinde. yani silahlarının yerini olağanüstü güçleri almıştır. bu güçlerin onlara verdiği özgüven onları cesur birer insan ve dolayısıyla kahraman yapmıştır. süper kahramanların süper güçleri onların silahlarıdır.
bir gerzeğin gözünden bakacak olursak aklmıza hemen "madem bu kadar cesurlar neden silah taşıma gereği duyuyorlar? demek ki o kadar da cesur değillermiş" gibi aptalca, mesnetsiz düşünceler gelebilir. bu akıl yürütme tamamen yanlış bir metotla örülmüştür. bu izana göre silah taşımayan her insan birer cesaret abidesidir. peki ya gerçek öyle midir? asla değildir tabi ki. silah taşıyan insan muhtemelen hayatını ortaya koyması gereken bir yaşamı tercih etmiştir. yani pokerde hayatını ortaya koyabilecek cesareti baştan göstermiştir. silah taşıması artık kaçınılmazdır. silah taşıyanlar hayatını birtakım risklere atacağı bir yaşamı seçmiştir daha doğrudan söylersek. silah taşımayan korkak ise mabeyn katibi gibi masabaşı bir yaşamı tercih etmiş, korkaklığını bu heyecansız yaşamı ile ispat etmiştir. böyle pısırık bir insanın, neme lazımcının, aman diyimcinin silah taşımasına da gerek yoktur esasen. öte yandan gözünü budaktan sakınmayan cesur insan için silah taşımak tabiidir. cesaret ve silah taşımak birbirini besleyen iki olgudur ve aralarında çok güçlü bir bağ vardır.
biraz daha genişletebiliriz istersek. yani insan boyutundan ülkeler düzeyine geçersek de aynı cesareti, daha fazla askeri gücü, örneğin nükleer silahı, örneğin daha fazla askeri, örneğin modernize edilmiş teçhizat ve mühimmatları olan devletlerin önde gelen siyaset adamlarında da görebiliriz. geri zekalı olsaydık madem cesurlar o zaman silaha gerek yok o zaman orduya da gerek yok şeklinde düşünmemiz gerekirdi ki bunun da gerçeklikle uzaktan yakından alakası olmadığını anında görüyoruz bugünkü gündemi ele aldığımızda. saakashvili gibi deli cesareti barındırmayan normal bir insansanız cesur olmak için silahlara ihtiyacınız vardır. yok sadece deliyseniz ülkesini kumarda kaybeden bir meczup olmaktan ileri gidemezsiniz.
silah, öyle veya böyle kabul edin ya da etmeyin cesur insanların bulundurup taşıdıkları onları tamamlayan vazgeçilmez bir öğedir. mesela lisedeyken milli güvenlik dersimize gelen bir yüzbaşı vardı. her silahlı insan gibi cesur ve ataktı. silahlı olmasının sağladığı yararlar silahı yanında değilken bile kendisine artı moral değerler olarak geri dönüyordu. bir gün derse tabancasını getirip bize tanıttı. karizması yükseklerdeydi bu anlarda. ağzımız açık dinledik silahla ilgili verdiği bilgileri. ertesi hafta bir arkadaşım sordu:
- komutanım bugün silahınız yanınızda mi?
- hayır değil. bugün doğal silahımla geldim. benim ağır makinalıyı getirdim sadece...
verdiği bu cevap bile silahlı bir insanın cesaretinin ne raddelere ulaşabileceğini görmek adına ibret vericidir.
silah taşımanın cesaretle alakası yoktur. sivil bireyler silahı savunma amaçlı taşırlar. silah, kişinin kendisini ve beraberindekileri fiziksel gücü ile koruyamacak duruma gelmesi halinde, sığınılabilecek hiç bir unsur yoksa, tehdit altında kullanılır. her silah taşıyana maganda muamelesi yapmanın manası yoktur, kızlarına tecavüz eden babalar, annlerinin boğazını kesen evlatlar, bir cüzdan uğruna insanları sakat bırakanlar, yanlış anlaşılma yüzünden genç bir hayatı söndüren polisler, ahlakları, değerleri olmayanlarla dolu bir dünyada yaşıyor olmamızdan mütevellit, sokakta karşılaşılabilecek her türlü tehlikeye karşı bir harekettir bireysel silahlanma.
kaldı ki kişi, içini dışını bilecek şekilde tanımadığını birinin silah taşıdığını farkedebiliyorsa, bahsi geçen insan silahı farklı amaçlar için taşıyordur. silah taşımanın da etik kuralları vardır, silah hiç bir şekilde belli olmayacak şekilde vücut üzerinde, giysilerle kamufle edilere taşınmalıdır, asla toplum içerinde ortaya çıkarılmamalıdır, ne suretle olursa olsun, ateş edilmeyecekse hiç bir canlıya doğrultulmamalı, yine ateş edilmeyecekse hiç bir suretle parmak tetik yuvasına sokulmamalıdır.
bunun yanında o silah bir kere çekildi mi ateşlenmeden yerine konmaz, silah taşıyan kişi bilir ki bu yüzden, en son çare bile değildir, çaresizliği delmek içindir.
daha racon***** nedir bilmeden beline silahı alanların sonu ya hapis olacaktır ya da mezar, silah silahla öldürülmek için değil, silah kavganın bile kurallarını, adabını bilmeyen kahpeler tarafından öldürülmemek için taşınır.
iti kopugu saymazsak gerçekten cesur olur silah taşıyan insanlar ve zaten öyle ayak altında dolaşmazlar kimseyle kolayına kavga etmezler çünkü bilirlerki onurlarına haysiyetlerine laf geldimi kavgaya bi kez başladınmı kan akacaktır.Bide bunlara özenen it kopuk balici tipler vardırki millete bulaşmak ve kavga çıkarmak için ölürler ve kavgada 2 yumruktan sonra bıçalarına veya silahlarına sarılırlar,zaten silahla yaralama öldürme olaylarının çogu bu abidik gubidik tiplerden çıkar.