ABD, Kanada veya Avrupa'da bir ülkede ikinci bir vatandaşlığa sahip T.C. vatandaşlarıdır.
ilk iç karışıklıkta soluğu yurtdışında almaları beklenmektedir...
milli maç sonrası ya da düğünde havaya sıkılırmış...
geçti bu hikayeler, artık yeni ve mantıklı şeyler bulun. Sene de 1-2 kişi havaya ateş etmekten ölüyor diye kimse savunma ve silahlanma hakkını ve hatta güvenlik ihtiyacını silahsızlanma üzerine şekillendirmez.
2 tane angut sevincini havaya ateş ederek kutluyorsa, bunu engellemenin yolu, benim elimdeki ruhsatlı silahı almaya çalışarak, beni ve ailemi savunmasız bırakmak değildir*
silahı sadece suçluların; katillerin, gaspçıların, tecavüzcülerin ve teröristlerin elinde görmek isteyen kitledir(sanki tek amaçları suçluları silahlandırmak ve daha da güçlendirmektir). Aynı kitle bununla da yetinmez, üstüne sivillerin kendini savunma hakkına tecavüz etmeye çalışır. Böyle de ikiyüzlü üyeleri vardır silah karşıtlarının.
Türkiye'de milyonlarca ruhsatsız silah varken ve bu silahların kimlerde ve ne niyetlerde bulundurulduğu bilinmiyorken, sen sivil halkın bireysel silahlanma ve savunma hakkını engellemeye çalışırsan niyetini sorgularlar sevgili silah karşıtı arkadaşım.
silah sadece ordu ve güvenliği sağlamakla görevli kolluk görevlilerinde yer alması gereken bir araç olduğundan dolayı desteklediğim kitledir.
silah siviller için yalnızca poligonlarda eğlence amaçlı kullanılması gereken bir araçtır. zaten silah sivil vatandaşların ne işine yarar allahaşkına?
- milli maç sonrası havaya sıkılır.
- düğünlerde havaya sıkılır.
- namus cinayetlerinde evin en küçük çocuğuna verilir. namuz temizlenir.
- en dibe vurulan bir anda kendi kafalarına sıkılır.
her şeyin düşünce, akıl, mantık ile çözüldüğü bir yüzyılda en gerekli karşıtlıklardan birisidir. ancak bazen bu karşıtlık işe yaramaz, çünki akıl, mantık, düşünce bile artık silahlar için bir gereç haline geldi. öyle ki, 20. yüzyıla damgasını vuran einstein aklını kullanarak atomu parçalanmasını iyi işler yapılması için buldu ama bilimi kötüye kullanmayı amaç edinmiş bazı devletler atom bombasını yapıp yüzbinlerce insanı öldürüp binlercesinide sakat bıraktı. bu durum alfred nobel içinde aynı şekilde geçerli olmuştur... yani, silah karşıtlığı elbette ki gereken bir şeydir fakat bu durumun bireysellikten çok devlet düzeyinde yapılması gerekmektedir. soğuk savaş sonrası olduğu gibi rusya ve amerika arasında ''ben şu kadar nükleer başlıklı füzemi kaldırıyorum'' davranışlarını beklemeden yapılması gerekmektedir.
dünya'mız artık öyle bir silahlanmaya karşı karşıyadır ki, silahlanmaya harcanan para dünya'da ilk sırada gelmektedir. günümüzde 45 binin üstünde nükleer başlıklı füzenin çeşitli ülkelerde bulunduğu söyleniyor. amerika ilk sırada ve rusya'da ikinci sırada. olacak bir savaş sonucunda dünya yüzeyindeki tüm canlıların hilkat garibesi doğurması kaçınılmaz olacaktır...
bunlardanda anlaşıldığı üzere, silahlanma karşıtlığı en mantıklı karşıtlıktır...
güvenlik ihtiyacını görmezden gelen ve insanların, kendilerinin ve sevdiklerinin hayatlarını korumasını engellemek için uydurdukları silaha karşı kampanyalarıyla, elektrik yasaklansın kampanyası ve otomobil yasaklansın kampanyası ile yarışan insanlardır.
silahsız ve savunmasız insanların öldürülmesine ortak olan güruhdur.
insanların savunma haklarına tecavüz etme girişimleri ile bilinirler.
(bkz: açık açık silahsızlandırılan bir millet)
sacmaliktir... Insanin ellerinde her sey silaha donusebilir, bu durumda adam oldurmeye niyetli kisi ister balta kullansin ister tapanca, yine ayni isi yapacak insana varar verecktir. Kisacasi, insan yikma icgudusunden kurtulmadikca silah karsitligi sacmaliktir...
insanın temel iç güdülerini anlamayan, silahları yokettiklerinde insanın vahşete açılan kapılarının da kapanacağını düşünen insanlar.
insanın çıplak elleriyle neler yapabileceği hakkında hiçbir fikri olmayan insanlar, vahşetin günahkarı olarak silahları idam etmek istemektedirler.
unutmamalıdırlar ki, her an çıplak elleriyle tüm dünyasını başına yıkmaya hazır bir caniden, onu nefret ettiği, soğuk ve hissiz delikli demirler kurtarabilir. hatta bazen onun varlığı bile farkında olmadığı tehlikelerden, yokoluşlardan varlığını korumaktadır.
insanın vicdanındaki, kalbindeki, beynindeki, ruhundaki vahşet cephaneliğini imha etmesi çok daha yararlı bence.
gayet de mantıklı bir hareket olup, düzeni değiştirmek ile alakası olmayan bir durumdur. herkes eğer ki kendisini düzelterek bu silah karşıtlığı duygularına rate verse, bunu tüm dünyanın yapması da değişimi hızlandırır.
ama unuttuğumuz birşey var, öncelikle bu değişim için çocuklardan başlanılması gerek, bu nedenle de milli eğitim müfredatından milli güvenlik dersinin kaldırılması gerekir. olay bu kadar da basit aslında. milli eğitime atanacak kişilerin de anti-militarist olmalarına özen gösterilmeli, bu mümkün mü?
silah aşıklarının "yumuşak" vb bayağı sözlerle hakaret ederek içlerindeki saldırgan ve ayrımcı mahiyeti dışa vurmalarına ve silahı aslında ne gibi amaçlarla edindiklerini * kendi ağızlarıyla ifşa etmelerine neden olan bazı belki hatalı-belki haklı ama sonuçta büyük çoğunluğu iyi niyetli, barışçıl ve idealist kişilerdir.
(edit: (#9028343)'te söz konusu hakaretler edilmişti. moderasyon gereğini yapıp söz konusu entry'yi silmiştir. ama karşı görüşe hakarete varacak düzeydeki tavır söz konusu entry ile kendi kendini ifşa etmiş ve bu zihniyet beline silahı takıp sokağa çıktığında "yumuşak", "kılıbık" olarak nitelediklerine ne yapmaya kalkabileceğini ortaya koymuştur.)