biz de istemiyoruz savaşlar olmasın, insanlar diğer insanları öldürmek için demire çeliğe şekil vermesin ama dünyanın kanunu böyle.ya avcı olacaksın ya av. doğada bile sistem böyle yürüyor.kimi saldırmak üzere dizayn edilmiş, kimisi savunmak üzere. hal böyleyken, orta doğu gibi sikim sonik bir coğrafyanın tam ortasında dört bir yanında hergün savaş yaşanırken, silah almayalım, ordu olmasın, askere gitmeyelim demek salaklıktan başka birşey değildir. düşmanların ülkeyi iflas ettirme pahasına ( yunanistan, güney kıbrıs vs vs) deli gibi silahlanırken 60 yıllık f-4, f-5 lerle hava kuvvetleri oluşturmak kağıttan gemi yapıp yüzdürmeye çalışmak gibidir. son olarak üretici ortak olarak katıldığımız yeni nesi savaş uçağı projesi f-35 için, amerika dan alınacak king cobra helikopterleri için, salak salak ; insan öldürmek için alınıyor,ülkemize barış mı getirecek bla bla yapanları bir adet f-35 içine bağlayıp dikine süper sonic uçuş yaptırmak istiyorum. tank, helikopter, uçak... bunlar insan öldürmek için üretilen metaller. başka bir işe yaramıyorlar malesef, biz de isteriz alalım birer tane akşam üstü sahil yolunda şekil yapalım ama dediğim gibi görevleri insan öldürmek.
elinde var 240 adet f-16 dan müteşekkil bir filo. bir o kadar da f-4 ve f-5 lerden oluşan bir filo. ki f-4/f-5 ler artık savaş uçağı olmaktan ziyade uçabilen metal parçaları konumundalar. ellerini ovuşturarak memleketine dalmak isteyen zibilyon tane düşmanına karşı bir gün kullanmak zorunda kalırsan bir çoğu daha hangardan çıkamadan şirinleri görecektir. tedbirli olmak başka şey, saldırgan olmak başka.
ne yaşadığı gezegenin, ne de kendi fıtratının farkında olmayan mallardır.
o çok sevdikleri doğanın en basit kanunu dahi anlayamamış mallardır.
keşke ütopyaları gerçek olsa ama...
O çok severek yaşadıkları doğanın kanunlarını bilmeyen kişilerdir.
Şöyle bir hikaye anlatayım;
Eski bir asker oğluna bıçağını görüp görmediğini soruyor. Oğlu, babasının bıçağını satıp parasıyla saat aldığını söylüyor. Eski asker, oğlundan saati göstermesini istiyor. Saatin iyi göründüğünü söyleyen asker şöyle devam ediyor: Yarın gelirler, beni öldürürler, anneni öldürürler, kız kardeşine tecavüz ederler, sen de onlara Moskova'da saatin 12.30 olduğunu söylersin.
Ayıktın mı şimdi bir şeylere barışçıl insan.