"yasal acılar" kadar derin (!) bir laftır. o kadar derin ki anlamadım. daha önce çok güzel açıklanmış (bkz: sil gozunun yalnizliklarini/@ceviz agaci) aynı şeyleri tekrar etmenin bir manası yok.
( $imdilerde yeniden moda oldu bu. bir $arkı dü$üyor piyasaya. hüzünle soslanmı$ laflar var içinde.. ve sanki ki$inin o ân'a dek içinde biriktirdiği ne varsa hepsine bir bir tercüman olmu$casına, hissiyatını ve psikolojisini kusursuz bir $ekilde tanımlıyor ve anlatıyormu$casına algılanıyor o sözler; o sözler büyütülüyor, abartılıyor. hea ben buna kar$ı mıyım, yoo; ama sadece, bu mevzuda beni rahatsız eden bazı $eyler olduğunu dü$ünüyorum, o kadar. bu denli basit olmamalı bana kalırsa insan psikolojisini tanımlayan söz öbekleri, diyorum naçizane. daha evvel de bırakmıyor acıtmadan'a çiziktirmi$tim. yanlı$ algılamı$ bazı arkada$lar. buradan onları öpüyorum. emre aydın'a dü$man değilim. ben de dinliyorum. rahat olun. )
emre aydın ki$isinin büyük çıkı$ yakalayan albümü afili yalnızlık'ın beğenilen parçalardan belki bir gün özlersin'in içinde geçen bir söz öbeğidir bu. zamane kızlarımızın yüreklerinin hop oturup hop kalkması için, arkada$larına iç sıkıntılarından daha bir $evkle bahsetmeleri için çıkmı$ yeni bir ağlanacak cümledir. ne kadar da basit?! heyhat, adam devrik cümlelerle popüler kültüre entegre olabiliyor ya hastasıyım. ne de büyük bir eksiklik varmı$ bu albümden önce hayatımızda, dedim az önce.. hep aynı cadı savunması, hep aynı piyasa $ak$ukası ekseninde i$leyen bir mekanizma $u duygusallık; his burkulması - içlenme - hüzün ishali üçgeninde bir $eyler ya$anıyor nicedir. evet ben de ya$arım. misal; " yeller alır gider geceleri, ay gözü ya$lı bakar tümden gelip
tüme varan insanlara " cümlesinde ben de kendimi bir garip hissetmiyorum değilim. insan olmanın gerektirdiklerinden biri elbette duygularını çağlatarak ya$amak. neticede ta$tan da olsa, yosun da tutsa herkesin bir kalbi var.( ıyykk..) ama sil gözünün yalnızlıklarını gibi basit bir cümle için hüzünlenemem dostlar. ister anlayın ister anlamayın.
