laikliğin atatürk ün bir ilkesi olduğunu ve sahip çıkılması gerektiğini söylerler. haklıdırlarda. yalnız milliyetçiliğe söverlerken milliyetçiliğinde atatürk ün bir ilkesi olduğu hatırlatılınca çok sıkılırlar.
laikliğe, atatürk'e ve ülkenin temel değerlerine dil uzatıldığında, din üzerinden siyaset yapıldığında, rejimin tehlikeye girdiğini hissettiklerinde daha da bir sıkıcı ** olan laiklerdir.
gerçek kaygılarını dile getirecek meşruiyyeti bulamadıkları için laiklik maskesi altında kendilerini kollamaya çalışan yurdum insanlarıdır. milli gelirin büyük kısmını alan bu azınlık kitleyi sıkıntıya düşüren şey ekonomik sahada anadolu burjuvazisinin güçlenerek bu zevatın -aristokrasinin- pastasından pay almak istemesidir. öte yandan yükselen burjuvazi insanlarının üniversitede, uçakta, tiyatroda, kısacası sembolik anlam kazanmış yerlerde görünmesi de mevcut statükoyu yitirme kaygısı yaratmıştır bu insanlarda. burjuvazi ve onun alt birimi olan lumpen kesimin geleneksel olarak taşıdığı din öğesini radikal gibi yorumlayarak laiklik üzerinden ekonomik ve statü eksenli üstünlüğünü koruma bu insanların geliştirdiği savunma refleksidir. öte yandan mağdur ettikleri kesimin güçlendiklerini görmek ilerde mağdur edilecekleri gibi haklı bir paranoya yaşatmıştır bu insanlara. (mesela menderes'in chp'yi kapatmak istemesi buna bir örnektir. )ama bu laiklik paranoyasını haklı mı kılar, asla! (hayır akpli değilim, evet marksist bir yorumdur, hayır marksist değilim)