12.09.2017 itibarıyla Siirt merkez köylerinden Aktaş'ta çok sayıda vatandaşın hastanelik olması üzerine yapılan incelemede köyde Klor Gazı Varili bulundu... Köy boşaltıldı, varil de "incelenmek üzere" götürüldü... Önce haberi okuyalım, sonra da değerlendirelim
--spoiler--
Siirt’in Aktaş köyünde dün bulunan bir varilden klor gazı olduğu iddia edilen sızıntıdan 92 kişi etkilenmişti. Sabah erken saatlerinde görüntülenen köyde birkaç yaşlı kadından başka kimse kalmadı. Köylüler şehir merkezlerinde bulunan yakınlarının yanına nakledildi.
Yetkililerden alınan bilgilere göre, varilin incelenmek üzere gece saatlerinde köyden götürüldüğü belirtilirken, köyde bulunan vatandaşların da önce Kezer mesire alanına nakledildiği, daha sonra şehir merkezinde yakınlarının yanına gönderildiği belirtildi. Siirt Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan vatandaşların genel durumlarının da iyi olduğu belirtilerek, klor gazından etkilenme olayının eski bir varille temastan kaynaklandığı ve 200 ile 300 kilogram ağırlığında olduğu tahmin edilen varilin su çözeltilerinde kullanıldığı iddia edildi.
--spoiler--
Görüldüğü üzere gazın klor gazı olduğu kesin. Hani "Esad, idlib, klor gazı, katliam" haberlerindeki gaz.
Aslında Suriye krizinin ilk yıllarında El Kaide uzantılı teröristlerin Gaziantep ve Siirt'te tuttukları evlerde Esad rejimine göz dağı vermek için akvaryuma hapsettikleri tavşanları katlettikleri ve mezhep düşmanlığı da içeren propagandalarında kullandıkları gaz bu...
Suriye krizi boyunca Esad ile ilişkilendirilmeye çalışılan, ama her seferinde "özgürlükçü" denen katil sürüsü tarafından kullanıldığı ispatlanan kimyasal silahlardan biri...
Habere bakarsanız "Su için kullanılmış, eski bir varile temas sonucu zehirlenmeler..." şeklindeki ifade dikkat çekici.
Su arıtmak için kullanılan klor gazı varili öyle doğaya bırakılmaz. Asırlık cumhuriyet tarihinde DSi'nin böyle bir hata yapmış olduğuna dair en ufak bir habere rastlayamazsınız. ayrıca varil içerisindeki gaz tamamen tükenmemiş dahi olsa bütün köyü etkileyebilmesi için o varilin mutlaka açılması ya da patlaması gerekir.
Esad iddia edildiği üzere klor gazı kullanıyorsa bile -ki bütün dünya bunu bekliyorken bu hatayı yapmış olması bana hiç mantıklı gelmiyor- onu Türkiye'den ithal etmiyordur herhalde.
su konusuna dönersek... Köyden Bitlis çayı akıyor ama bu mevsim tamamen kuru. Köyde klor gazı ile arıtım yapan bir tesis yok... E o zaman...
Bu klor gazı varili kimler tarafından kullanıldı? Sonra işi bitince "Kent dışındaki köylerden birine" atılıverdi?
Umarım bunun altından "Özgürlükçü" katil sürüleri çıkmaz da ülkemiz hem uluslararası arenada daha zor durumda kalmaz hem de insaniyet sıralamasında magmaya ulaşmaz...