aslında sigortasız işçi çalıştırmanın önüne geçilmesi adına olumlu bir adım. işsiz olanlar da işsizlik maaşına başvuruda bulunarak bu ödemeden yırtabilirler. devlet yönetiminin yaptığı çok hata var ancak götoş devletçilik oynamaktan ben çok sıkıldım. ben devlet olsam diye düşünüyorum acaba ne yapardım diye. artık böyle.
yemin ediyorum amerikaya gidin kacak olarak kalin. donmeyin. kac milyon tane kacak var. turkiyede kalmaktan her turlu iyidir. yolunuzu bulursunuz burda her turlu. bulasikcilik yaparsiniz boyacilik yaparsiniz yapar da yaparsiniz.
bu borcunu ödemeyenlerin başına yarın öbürgün birşey gelse, kaza geçirse, hastaneye gitmesi gerekse, yada bilinci gidikken ambulansa bindirilip götürülse ne olacak? o borcu seve seve ödemek zorunda kalacaksınız, yada sigortasız hasta muamelesi görüp çılgın gibi ücretler ödeceyeceksiniz. Örnek vermek gerekirse şehir içi ambulans 120tl + her km başına 5 tl.
en ufak bir operasyon 1000 lira gibi ücretlerden başlıyor. vermiyorum gel al diyenleri görürüm ben o zaman. bu arada şöyle bir alternatifi var (#23509395), ben bunu ödemeye başladım, hoşuma gitmiyo tabi ayda 350 gibi bi parayı vermek ama canım sıkıldıça iç dış bakım için hastaneye gidiyorum kafam rahat, sona kalan 20'lik dişimide çektireyim bari.
vermiyorum. taksimde boynuma ip asar intihar ederim. bir de pankart asarım ''katilim devlet'' diye. amına kodumun çocuklarına bak, her türlü alıp sattığımızdan vergi alıyor bir de bu sik çıktı. vermiyorum gel al.
gidiyorsun borcu sildirmek için, memur silindi diyor.
sistemde de gözükmüyor.
1 hafta sonra tekrar bakıyorsun gene borç gözüküyor. gene memurun yanında alıyorsun soluğu. tekrar siliyor.
sisteme tekrar bakıyorsun evet silinmiş.
1 hafta sonra gene aynı borç gözüküyor.memura gidiyorsun, beyefendi siz ayda bir gelin borcunuzu sildirin diyor.
neyse çok canlı bir borçtur bu. sildikçe geri gelir.
olay baba himayesi mi değil mi bu konu bilinmemektedir. ama öğrenci evinde görünmek daha garanti olacaktır. yarın gidip halledeceğim veya halledemeyeceğim işlerdir. konuyla ilgili daha güzel bir açıklama yapacağım iğrenç durum.
ikametgahınızı baba evinden başka biyere alabilirseniz ve gelirsiz olduğunuzu söylerseniz o borcu devlet sizin yerinize ödeyecektir. yani inşallah.
tabi bu konuda kaymakamlığa falan gidiyorsunuz önce nüfusa tabi. orda baya bi gelip kontrol edeceğiz haaa diyorlar size. gel lan gel diyorsunuz sizde tabi. artislik yapmamak lazım adamların keyfine göre. bu arada kış saati uygulaması gereği devlet daireleri 4.30 da kapanıyor ki siz ona 4 deyin. bu işleri hallettikten sonra sgk ya gidip ben gelirsizim ve baba evinde de kalmıyorum diyorsunuz. onlarda yek yeeaa diyorlar. gelir testini babanız üzerinden yapamıyorlar. size gelirsiz insan olduğunuz için sigorta yapıyorlar. tabi bu işlemden önce 25 yaşını geçtiğiniz andan itibaren ne kadar ay geçirdiyseniz önce bunu öde koç diyorlar. sizde eğer 25ten hemen sonra ikametgah ve dediğim işlemleri yapmadıysanız bu parayı ödüyorsunuz. bunla ilgili bi düzenleme çıkıyor falan diyorlardı ama bilemiyorum.
tarihi soygundur. daha giren kazıktan haberleri bile yok insanların çoğunun. bin iki bin üç bin beş bin gibi borçlar çıkıyor. af falan da yok, taksitlendirme var. yani seve seve verilecek.
adamın zaten bir geliri yoktur. vay sen misin o geliri olmayıp da devletten beleş sosyal güvence alan diye tokat gibi yüzüne vurulan dayatmadır.
çünkü o kişi dövlet bize bahmiyyrr diye hönkürmemektedir. hönkürenler zaten o sgk katkı payını ödememektedir. onlara yeşik kartlar dağıtılıp elektrik faturası ödetilmediği gibi her türlü kaçakçılık da mübah görülmektedir.
(bkz: kaçakçılık yaparken öldürülen masum köylüler)
mazluma gücü yetmek.
bu vatandaş hangi birini yapsın.
sürekli borç çıkarıyor devlet. şu tarihe kadar şunu öde, şu tarihe kadar bunu yap...
hep vatandaş hep vatandaş.
