işin aslı öyle değil . yahu arkadaş. hükümeti devirdiniz yine. bereke paşa filan değilsiniz yoksa darbe üstüne darbe. chp binasında mı yaşıyorsunuz siz yahu. çıkın dışarı birazda türkiyede yaşayın.
sadce gidip çalışmadığnızı yada örenci olduğunuzu belgeleyeceksiniz.size bir anket evercekler. kaç odalı evde kalıyon ayda ne kadar et yiyorsun. tualet evin içindemi dışındamı. sizce hangisi olmalı. v.b şeyler.
sonra serbestsin ağa.
adamlar sigortasız iş yapanların peşinde. işpirtoculuk yapıyon . yada vergi vermiyon. nasıl yaşyon sen diyor adam. nele geçiniyon. illegal birşey mi yapıyon diyor. ne yani ne yapıyon diyor. uygulama bu. sadce sosyal yardmlaşmaya gidiyon kimlik fotokipisi ile git . iş bitsin yahu.
yerinde bir uygulamadır, sigortasız işçi çalıştırmanın da mükemmel bir şekilde önüne geçilecektir. ama bazı gerizekalılar nedense bunu anlamamaktadır...
işsiz olup babamın yanında kalıp ve yine babamın geliri benim gelirimmiş gibi hesaplanıp bana bir fiyat belirlenmesi ve babamın beni kapı dışarı edip hem sigotasız hem evsiz kısaca kimsesiz olacağım durumdur.
an itibariyle bana giren çıkan olmayan dayatmadır. ancak elbet benimde öğrenciliğim sona erecek. askerden geleceğim ve bu ülkede bu işsizlikte askerden gelen herkes anında iş bulamıyor. bu durumda ben ailemle yaşadığım için neden gelirim varmış sayılıyorum anlamadım. anamın babamın ben iş bulana kadar 3-5 lira vermesine mi göz dikti bu memleket?
he bir de özel sigorta falan da kabul etmiyorlar. sanki sosyalist bir ülkedeyiz de her şeyin sahibi devlet anasını satıyım.
yine bir akp klasiği olmakla beraber bu sefer haddini aşmış bir durumdur. bir sikilmedik kulak arkası kalmıştı heeeehhhh onuda nihayet yaptılar. ama ne diyoruz bizim koyunlara herşey müstehak. ah benim herşeyi eline yüzüne bulaştıran devletim, ölmüş attan nal kopartarak mı devlet oluyorsun.
"evet" diyenleri daha çok mal mülk iş güç para pul sahibi yapmak için alınan haraçtır. "evet diyenler oh size iyi oldu" demek mantıksızlıktır, zira onlar kaşıkla verdiklerini kepçeyle zaten alıyorlar, aldıkları sadakalar cemaat yardımları devlete ödediklerinin yanında dağlar gibi. yani bu sorun evet diyenlerin sorunu değil "hayır" diyenlerin sorunudur. "sadaka da istemiyosun, el altından parada istemiyosun, cemaatten iş güç yardım karı hatta koca da istemiyosun al bunları öde de aklın başına gelsin" demenin yollarından biridir.
satılacak, yenecek birşeyi kalmamış olan ülkenin, yıllarca tırmalayarak kazanan insanlarının emekli maaşlarına, hatta maaşlarına göz dikmektir. insanların hak ederek aldıkları parayı ellerinden almaktır.
bana göre net tanımı "biz orospu çocuğuyuz" "biz şerefsiziz" demektir, ama yinede orospu çocuklarının şerefi olabileceği ve dolayısıyla onlara hakaret sayılacağı fikriyle bu tanımı çok yerinde bulmuyorum.
devletin kasasına trilyonlar koyacak zeki buluştur.
bir defa, ince elenip sık dokulacak tüm başvurulardan sonra çoğu vatandaşımız optimum 30 lira ödeyecektir.
bazılarımızın maddi geliri fazla olduğundan 200-213 lira, başvurmayanlar da 213 lira ödeyecektir.
zaten doktora ne kadar sıklıkta gidiyoruz ki?
en sevmediğim kısım ise; bu başvurunun zorunlu olması. başvurmadığınızda devletin sizi çok zengin addedip sizin adınıza en yüksek meblağla sizi sigortalı yapması.
dünyanın hangi ülkesinde böyle bir saçmalık görülmüştür.
durmak yok, sokmaya devam...
Deprem vergilerininden sonra devletin 2. kazanç kapısı. Bize haktır bu, çünkü biz yine oy vermeye ve Aynı yoldan yoldan geçmişiz biz, aynı ayvayı yemişiz biz... demeye devam ederiz, insanlar nasıl yönetilmeyi hak ediyorlarsa, o şekilde yönetilmeye devam ediyorlar.
Güya yeşil kart istismarı engellenecek, güya herkes sigortalı olacak...
"Ben istemiyorum" deme hakkın yok, özel sigortanın olmasının anlamı yok...
Bildiğin deli dumrul vergisidir.
ilginç bir şekilde, muhalefetin ve medyanın hiç umrunda olmaması da dikkat çekicidir.
edit: Bunu da eksilediler ya arkadaş, zam, vergi falan... hepsi müstehak demekki bize.
hiç öyle aman yüce allahım ne oldu biz sizi iyi bilirdik demesinler. hoş o insanlar bir şekilde koruyup kollanacak ama bilmeden savunanlar bildiğin şapa oturacak. ama iyi oldu bu. kabul görsün bu uygulama. müstehaktır bu millete. boş beleş konuşurken bedavadan kömür, erzak, altın alırken çok hoştu değil mi? al bakalım gör nasıl oluyormuş. türlü türlü küfürler ediyorum bu uygulamaya sebep olanlara. kabul olursa bir süreden sonra insanların sinirleri tavan yapacak, bu belli. işte o gün bir şeyler değişmeye başlar diye umut ediyorum.
En düşük ödenecek primin 35.4 lira olduğu gereksiz sigorta. Anlamadığım olay ise maaşlarla ödenecek primlerin orantısız olması. asgari ücret alan birinin ödeyeceği miktar 35.4 iken asgari ücretin 2 katından biraz fazla alan birisi ise 213tl ödemek zorunda. burdan çıkaracağımız sonuçlar belli; (bkz: parası olan daha masraflı hasta oluyor), (bkz: zengin hastalığı)
sgk yeni duzenleme ile vatansiz ve siginmacilarin sgk dan faydalanmasina karar vermistir.
vatandasi icinse sigirtali olmayan 213 tl odeme zorunlulugu. isten cikmissa atilmissa 3 gun sonra sigortasini kesmesi normalde 3 aydi en azindan uc ay icerisinde is bulma imkani olabilirdi primini zamaninda yatirmayinin da sigortasi kesiliyor evet insan haklari evet demokrasi ve ozgurluk mezarda bunlar tatli oluyor demek ki . kendimi gectim onemli hastaligi olanlar var kanseri var sekeri tansiyonu ve bir suru simdi bunlar ne yapacaklar .ne diyeyim/
başvurduğunuzda şu soruları bulunduran form verirler:
neyle ısınıyorsunuz?
a)tezekle b)doğalgazla c)soba ile d)ısınmıyorum
televizyonu nasıl aldınız?
a)taksitle b)peşin c)alamadım d)çaldım
ulan neyin peşindesiniz siz. insanları küçük düşürmekten başka ne amacınız olabilir?
kişisel gelire dayanmayan bir tür vergilendirme... gerçek demokrasilerde örneği yoktur.
babasının 900 lira gelir olan, 3 kişi yaşayan bir ailenin iş bulamayan gencinin 300 lira geliri olduğu varsayılacak ve 35 lira aslında olmayan gelirinden vergilendirilmiş olacak. yani olmayan gelirinin yaklaşık yüzde 12' sine devlet reyiz el koyacak...
iş bulana kadar babası tarafından bakılan yeni mezun veya mezuniyet arifesindeki gencin sırtındaki yük katlanacak yani.
ayrıca mükerrer vergilendirmede var bu işin içinde çeşitli yollarla bilmem kaç kez zaten vergilendirilmiş bir reel geliri, aile fert sayısına bölüp tekrar vergilendirmek türkiye şartlarında bile hiç duymadığım trajikomik bir uygulama olmuş.
dolaylı vergilerin astronomik boyutlarda olduğu güzel ülkemde, şimdi alenen en düşük gelir grubuna yeni bir vergi yükü bindiriliyor açıkcası ve vergilendirme usulü ihlalleriyle dolu bir tür kelle vergisi...
sağlık sektörü; tamamen sermaye grubunun sermayelerini yeniden değerlendirme alanı haline gelmiş durumda...
özel hastaneleri devletin fonlamaları kesmez olmuş, ''daha yok mu para reyiz ? daha yoksa para bakmam vatandaşına haa'' diyor.
zorunlu mal olan sağlık hizmeti, tamamen sermeyenin eline bırakılmış oluyor. daha önce bilindiği üzere nitelikli doktorlar, proflar, hocalar özel sektörün eline itildi. ya kamu ya özel sektör seç denildi ve şu anda üniversite hastaneleri tarihinde görülmediği kadarıyla az kalifiye bir durumda...
nitelikli doktor yetiştirmenin de önü kesilmiş oldu bu yolla. gurur duyduğumuz başarılı hekimlerimiz artık zor yetişecek maalesef.çünkü iyi hocalar rasyonel karar sonucu bilmem kaç kat gelir elde ettikleri özel sektörü seçmiş bulunuyor.