camel softtur. insan bu sigarayı çektiğinde bir acayip oluyor. ben de bir zamanlar uzun parliament içicisiydim ta ki zam gelene kadar.
önce yapamam sanmıştım ama arkadaşların tavsiyesi üzerine camel soft içmeye başladım. üçüncü paketten sonra sigarayı bir daha bırakamayacağımı anladım. bırakmak istemeyen herkese tavsiye ediyorum, sımsıkı sarılmanızı sağlar.
neden sigarayı bırakmıyorsun? diye soran kişiye, dayanamıyorum, bağımlıyım, yalnızlığımı alıyor, stresten uzaklaştırıyor diye bahaneler üreten insanın ben ''kanser olmayı istiyorum ve bu benim bırakmama sebebimdir'' demekle eşdeğer olduğunu görmezden gelme durumudur.
winston blue'nun hala üretimde olması ve sigaramın ucunun 4.819 kelvin olması.
bu benim nedenimken..ve bir sürü nedeni yanıma alıp gelmişken;
kadını doğururken dokuz doğrabilen erkeğin ağzına o dakika yakınları tarafından tutuşturlan tek malzeme bu iken.
aşıkla meşk sonrası keyf ederken , orgazm'ın tadı bu şeyden geçer inanışı hala sürüyorken.
haciz memurlarını ikna edemeyip oturur pozisyonda kara kara düşünüyorken ve sarılacak tek dal sigara dalıyken .
ve bu dünyada insanoğluna bu kadar aşk, bu kadar acı, bu kadar keyif,bu kadar hayal, bu kadar çaresizlik altın tabakta sunuluyorken..
dil, valla istesem şu dakka bırakırım diyebiliyorken ve akıl aynı anda bok bırakırsın zılgıtı atıyorken,
her insanın içinde potansiyel bir mazoşistin yatması belki de... ya da her derdinizi ona dökebilmeniz onun da size dumanıyla ve kendine özgü kokusuyla destek olması..
elindeki parayı harcayacak başka birşeyin olmamasından kaynaklanıyor olabilir. "Ben parayı sevmiyorum, o zaman sigara alayım bari" şeklinde düşünceler içersinde olunabilir...