offf. nasıl anlatsam bilemiyorum bu kutsal ilişkiyi. hayatımda belki de hakkını vererek yaptığım tek şey sigara içmek. geçen doktora gittiğimde "bırakmak istiyor musun?" diye sorduğunda "evet" diyemeyişim bunu gösteriyordu. sigarayı gerçekten sevdiğimi anlamıştım o zaman. mesela seks yapmayı da çok seviyorum ama her gün yapacak kadar değil. belki de elimde olmayan sebeplerden ötürü. bilemiyorum artık, orası özel hayata giriyor. burada açıklayamam. neyse.
şu sıralar sigaraya başlayışımın 10. yılını idrak ediyorum. bugün aklıma geldi. çeşitli etkinliklerle kutladım. günün anlam ve önemine binaen annem kahvaltıda konuşmasını yaptı tabii ben bir kaç kez öksürünce : "sigaraya verdiğin paraları kenarı koysaysın şimdi ev almış olurdun, evlenirdin hemen..." sofrada herkes mağrur bir gülümsemeyle alkış tufanını kopardı haliyle.
daha sonra yine etkinlikler çerçevesinde kendime bir patlayan sigara alıp, anneme ilk kez sigara içerken yakalandığım yere gittim ve bir güzel patlattım. çok anlamlı bir temsil oldu bu, duygulandım. akabinde bir 10. yıl marşı bestelemeye çalıştım ama henüz taslak halinde; bittiği zaman gururla paylaşırım. daha sonra anılara daldım.
evet, gerçekten de bir gün bile içmemezlik etmedim. üniversite 1'deyken ev arkadaşlarının hepsinin olmadığı bir haftasonu ateşim yükselmişti. kendi elimi alnıma götüremiyordum; o derece yanıyordum. sigaram yoktu. "hayır" dedim kendime "sigara içmeden iyileşemezsin." ayaklarımı sürüye sürüye bakkala gidip sigaramı aldım. fakat o iki dakikalık yolda yaşadıklarım ayrı bir entry konusu olur. çok zordu. yanında çocuğuyla yürüyen bir bayan, beni gördüğünde çocuğunun gözlerini eliyle kapatmıştı. nasıl korkunç bir haldeysem artık. neyse sigarayı yaktım ama 3. fırtı çektiğimde ölüyorum zannederek söndürdüm. sigarasız bir güne en yakın olayım budur. ama çektim üç fırt yani.
şimdi, haftaya doktor kontrolüne gittiğimde doktor yine "bırakmak istiyor musun?" diye sorar ve ben de "evet" diye cevaplayamazsam çok kötü olabilir. kendisi sinirlenmeye müsait bir insan. "bırakmak istemiyosun demek, siktir git çık dışarı, bi daha da gelme buraya. gizem kızım, bu it sigarayı bırakmak istemiyomuş, bi daha randevu filan verme bu lavuğa, ölsün gebersin eşşek..." derse eğer n'aparım bilmiyorum. hani doktor tamam da gizem güzel bir kız, geçen gidişimde de iyi muhabbet kurduk. bari bir şeyler yaşansaydı aramızda ondan sonra sövsün istediği kadar. gizem çok hoş. dürüstlüğümden minnacık bir taviz verip "evet" diyebilirim belki doktora. gizem için yani yoksa kendim için değil. güzel kız gizem...
iyi bir bok yiyememektir. bırakmak gerekir. illettir. iğrençtir. "tadı tuzu olsa bide güzel olsa ben de içerim kardeşim zorlama bırak işte" dememe nedendir.gariçten gazel okumanın çekiciliğidir belkide bu, ama yinede ;
