hevesli ve büyüdüğünü gösterip kendine güveni ispatlamaya çalışan gençlerdir.
ilk olarak böyle başlar. daha sonrasında herşeyde ona sarılıp ona sığınılır.
çayın, kahvenin, oraletin, adaçayının daha doğrusu sıcak hertürlü sıvı tüketim maddelerinin or.spusu yapılır, yemeklerden sonra aranan ilk şey olur.
içerken pişman olunur mu? asla!
bunu içmeyi seven ve yukarıda belirtilen şeylere endekslemiş birine asla anlatamazsınız.
anlaması için, sağlığını ciddi şekilde engellediğini ya da sevgilisinin bu yüzden birkaç kez kendisine ters davrandığını görmesi gerekir.
kendi isteği dışında hiçbir bahane o kişiye sigarayı bıraktıramaz.
demem odur ki;
ey gençlik! hakkaten bir b.k yok sigara da, illa içelim diyorsanız içiniz, lâkin sağlığınız ve geleceğiniz için içmemenizi içen biri (!) olarak önermem gerekir.
liseli ergen yada ergenlikten henüz çıkmış insanlardır. 5 yıl sonra nefesleri daralmaya başlayacak ve 15 yıl sonra mide, kalp sorunları ortaya çıkacaktır. açıkça söylüyorum sigara içen büyük, küçük herkes mantıksızdır.
içilme sebebinin özentilikle, özenti olmakla alakası yoktur. aklı başında bir gençse zaten sigaranın ne bok olduğunu bilir, başlarsa da bunları bilerek başlar. olayı şudur; o an gelir gencimiz sarılacak bir şey arar. dostlarının olmadığı, ailesinin onu siklemediği bir dönemde. hem konuşsa bile belki de daha çok acı veriyordur ona. sigarayla konuşmana gerek yok ki. çek içine rahatla hesabıdır. bunu düşünen genç, bir gün sonra kendisini elinde sigarasıyla bulur. zamanla da alışır.
yok o içiyor, yok babam içiyor. ehihihi ben de içtim adam oldum, falan böyle bir şey yoktur.
sigara içenler aptaldır, diye bir şey de yoktur. atatürk de içiyordur, tartışmak yersizdir.
üzerinde lise yada ortaokul formasıyla gömlekten 5 düğme açık, kravat bir tarafta gömleğin altındaki etekte kısaltma amaçlı en az 3 kıvrımı olan, sokak arası, kamyon arkası ve bok kokusu içindeki tuvaletlerde elinde sigarayla boy gösteren günümüz gençleridir.