Bilen bilir,dtcf'de herkes dipdibedir.saçları belinde bi kız gelip çakmağı istedi,arkadaş da tam yakıyordu ki rüzgarın da etkisiyle kızın saçlar önüne düştü.E haliyle sigarayla beraber cızır cızır yandı saçların bir kısmı;iğrenç yanık kokusu da cabası.Kız ağlayamadı bile,gözyaşları burnuna tıkandı resmen.saçlar benim olmasa da bana bile evlat acısı gibi koydu be sözlük.
henüz 14-15 yaşlarında iken, ablamın çakmak bulamamasıyla sigarayı elime tutuşturması bir oldu. bir iki arkadaşı da bizdeydi.
- hadi şu sigarayı ocakta yakta getir.
+ yaa, git kendin yak. hem ben sigara içmiyorum.
- ya içine çekme bi şey olmaz, hadi ablam kaldırma beni burdan.
+ tamam ya. off.
- ablaya of denmez!
mutfağa gidip en fazla alev veren ocağı ateşledim. sigara ağzımda ateşin üzerine eğilmemle "çıtır çıtır" diye sesler gelmeye başladı, saçlar yanmış onun sesiymiş. farketmedim önce. sonra pis bir koku geldi burnuma yine anlamadım. yanan sigarayı ablama götürdüğümde hepsi birden bana gülmeye başladılar. alay ettiler benle, vurmayın dedim dinlemediler. [küçük emrah mod: on]
- n'oluyo ya, ne gülüyosunuz?
+ olum saçını mı yaktın?
- ha, ne? dur bakayım.
aynaya baktığımda güzelim saçlarımın ön tarafı topak topak olmuş, hafiften de sararmıştı. ulan önümdeki tipe bakınca gülsem mi ağlasam mı arada kalmıştım. uzundu birazcık ta saçlarım. yani uzun dediysem, okul müdürünün izin verdiği asgari uzunluktan biraz daha uzun, her seferinde kestir diyodu ama asi genç olarak kestirmezdim, yandılar.
doğruca berbere gidip okul tıraşı olmuştum. sonra müdür gördü.
- aferim oğlum, saçların tam istediğim gibi olmuş.
+ sağolun hocam, sırf sizin için.
- hadi len, yürü sınıfına.
bu olay bana bir şey öğretmişti. ocakta sigara yakacaksan üzerine eğilme! sigara ateşe paralel olacak şekilde yak. evet küçük bir detay belki ama, her şey detaylarda gizlidir. *
artık saçlarımı yakmadan da ocakta sigara yakabiliyorum, mutluyum.