bir miligramında 4000 çeşit zehir barındıran; tıpta, parfümeride ve bağımlılık yaptırarak insanları ağır çekim intihara sürüklemede kullanılan; insanlık tarihindeki, en yığınsal kullanıma sahip, ulaşmanın, kullanmanın en kolay olduğu, estetize edilmiş ölüm anlamına gelen, amerikan yerlilerinin beyazlardan intikamı tütünün; her gün ağıza kolay sokmak için, pompalanan imajla girdiği sigara kıyafetini size yutturması anlamına gelen, karizmatik görünme yanılgısıyla girişilen ama en kısa zamanda dönülmesinde yarar olan, insanların en yaygın akıl-dışı işlerinden biri;
Sigaranın aldıkları: para; sağlık; tad alma duyusu (%60 azalma- ki bırakanların, aa, elmanın tadı böyle miydi? diye sorduğu biliniyor); koklama duyusu (%60 azalma); vücudun direncinde, genel korunma katsayısında yarı yarıya düşüş; ağzımızda, üstümüzde, başımızda bıraktığı iğrenç kokusu nedeniyle -belki hayatımızın anlamı olabilecekken- kaçırdığımız sevgili-ki hala insanın burnunda tüter-; tek nedeni sigara iken ve bırakamadığından ilerleyen hastalık sonucunda önce ayağı kesilmesine rağmen inatla yeni organlarını doktora sunan ve özlesen mi özlemesen mi bilemediğin, kendini tüketen baba; sokağa çöp atmama, çevreyi temiz tutma duygusu, özen refleksi (çünkü içilmiş sigarayı elinden inanılmaz bir rahatlıkla yere atan, gittiği her evdeki çay tabağını, saksıyı kül tablası gibi gören insanlar topluluğu yetiştirmek için sadece sigaraya başlamak yeterlidir);
Sigaranın verdikleri: son yudumu derin derin çekip atladığımız minibüste nefesimizi dışarı verirken, yanımızdakinin bir garip bakıp, başını öbür yana çevirip, iki milim kenara kaymasıyla uğradığımız duygu yıkımı; içilmesinin yasak olduğu bir klasik müzik konserinin arasında, fuayedeki gaz odasına mecburen şöyle bir girip çıktıktan sonra, salona döndüğünüzde, yan koltukta oturanların, size ikinci sınıf insan muamelesi yapmasına yol açan koku halesi; yeni özlü sözler: sigara içenle öpüşmek kül tablasını öpmeye benzer!; en kibar anınızda bile sizi eşekten düşmüşe çeviren, koku nedeniyle kül tablasından kaçmış izmarit gibi görünmenize açılan yol; çocuğunuzun küçükken, elinizde sık sık gördüğü için, doğal olarak normal bir şey gibi algılamasıyla, uygun bir yaşa (ne yazık ki giderek daha da düşüyor) geldiğinde başlayacağı iş; ilginç olan ise o sıralarda siz, sigaranın olumsuz tüm etkilerini canınızda yakıcı biçimde hissetmiş, bırakma çabalarına girmişken, çocuğunuzun bu hareketi size dayanılmaz acılar verecektir, vermiştir!
ona başlarken ya da bırakırken, onunla, kendimizdeki, benliğimizdeki hangi açığı kapattığımızı mutlaka çok iyi sorgulamamız gerekir;
bu arada unutmayalım, başlandıktan sonra sigara, içim miktarı ve süresine göre, sorgulama kapasitemizi durmaksızın aşağı çeker.
evden sabahleyin dışarı çıkan insanın cebindeki pakette yer alan bağımlılık maddesi. durmayan trafiği, yüzü gülmeyen insanları, ' aşkım ' lafını ağzına sakız etmiş insanları gören şahsın yakamadan edemediği, tadında bırakması ve nihayetinde bırakırsa faydasını göreceği illet.
içkiye, içene durmadan saldırılan, içki yasaklanmaya çalışılan ülkemde, bireyin kendisine ve çevresine içkiden daha fazla zarar vermesine rağmen hiçbir yaptırım uygulanmayan ülkemdir.
içkiyi yasaklamaya çalışan zihniyete, içkiden önce doğayı kirleten ve insanlara zarar veren sigarayı yasaklamasını öneriyorum.
ha bu niye böyledir; "içki bütün kötülüklerin anasıdır." var, sigarayla ilgili bir söz var mı dini bilgi dağarcığınızda, yok. sanıyorsun ki kurtaracağım götümü. ulan ben tertemiz tutayım ciğerlerimi, sen hem benim ciğerimi, hem kendininkini kirlet. yanına mı kalacak sanıyorsun?
kötü ve zararlı olduğunu belirten hiçbir atasözü olmamasının sebebi olarak eski tütünler örnek verilebilir.
şöyle ki; bazı doğu illerinde tütün saf halde kuruması için yol kenarına bırakılır, ve eğer yanınızda ince kopya kağıdı varsa ve etrafta kimse yoksa bir parça sarıp içersiniz ve sigara denen fantazi malzemesinin ne olduğunu o zaman anlarsınız.
çünkü ne kadar tiryaki olursanız olun boğazınızın yanması karşılığında başınızı döndüren o acaip hava hiçbir fabrikasyon sigaraya benzemez.
saf tütün yanınca koku da yapmaz, aşırı duman da çıkartmaz, ayrıca kendi kendine yanmak gibi bir dertleri olmayıp tam aksine içinize çekmediğiniz zaman kendiliğinden söner.
yaraya basılınca kanamayı en çabuk durduran doğal malzeme de tütün olduğundan, herhangi bir kötü söz üretilmemiştir sigara hakkında.
evet, içmeyin. ama sağlığınıza zararlı olduğu için değil. zira sizin sağlığınız pek sikimde değil. ama sigara uzun süre içtiğinizde genlerinizi etkiler. yani içtiğiniz her sigara doğacak her çocuğun hayatını doğrudan etkiler. ve o çocuk "baba sen sigara içtin genlerin etkilendi, şimdi ben doğunca hasta olurum içme nolur" diyemez size. e diyemez de demesi mi lazım lan, ben dedim işte!
insan hiç kendi çocuğuna zarar verir mi? hem de daha doğmadan! aha da bağırıyom buradan sigara içen maldır!
insanın zamanını çalandır.. $öyleki,
sigara kullanan insan, bir yere gitmeden önce, illa sigara yakar bazen geç kalır.
yatmadan önce son bir tane içer, bazen uykusu açılır, sabah zombi gibi olur.
seks' in arkasından sigara yakar, sigara bitene kadar partnerinden soğur. *
duman odadan çıksın diye, camı açar, fakat gerek havanın soğukluğu gerekse camı açık bırakıp evden çıkamadığı için, bekler.
sabah kalktığı gibi bir sigara yakar, en zararlısı bu olduğu için, ömründen kafadan 10 sene yer.. **
gençler için parasal kaybı dokunduran, yaşlılara sağlık zararı olarak ilişen, herkese zarar veren, gün itibariyle bıraktığım illet. evet, ona vereceğim parayı biriktirip borçlarımı ödeyebilecek ve ardından istediklerimi yapabileceğimdir.
özellikle stresli tiplerin yeni bir ortama girdiklerinde hemen sarıldığı nesne..bir de otobüs molalarında hızlı hızlı içilip otobüs kalkıyor diye dumanı bile gitmeden otobüse binenlerin yanına yaklaşmamak için iyi bir neden!
türk örf ve adetlerine uymayan aksesuardır. zira, sigarayla saygı olacağını dü$ünüp annenin ya da babanın yanında kullanılmaz. bunun dı$ında hayata bağlayan bir araçtır. hayatın gerçek olduğunu hissetiren bir olgudur.
öyle anlar olur ki bazen... insan ne yapacağını bilemez. kişi kime gideceğini ne yapacağını bilemez. kafası karışıktır hatta kendi düşüncelerini bile okuyamaz. ağlamaklıdır ama ağlayamaz... işte öyle anlar geldiğinde bazen bir dost gibi gelir sigara. yaktığınızda bişeyler olur içinizde sanki birşeyi başarmaktan mutlu olmuş gibi olursunuz. ilk nefesi çektiğinizde koparsınız o an için hayattan. son nefesiniz verdiğinizde ise bittiği için üzülürsünüz. bir dosta veda etmişsinizdir. kısa bir süre için bile olsa... bu yazdıklarımdan sigara matah birşey gibi gelebilir. ama aslında tam tersidir. "o an" her geldiğinde tekrar arar olursunuz. "o an" her geldiğinde bir tane daha yakarsınız. kimi zaman ard arda yakarsınız. sonunda ise o anları özleyecek kadar boşluğa düşersiniz. çünkü artık o dost(!) da yardım edememektedir. iradesi güçlü olan sigarayı defedip sorunların üzerine gider. bazıları ise tam tersi bir şekilde sorunları bir kenara itip sigaranın üzerine gider. umarım ilk seçeneğin mensubu olursunuz...
ayrıca aileniz ve arkadaşlarınız ile aranızı bozucak kadar da boktan birşeydir bu zıkkım.içmeyin...
