birbirlerinden bağımsız olması gereken yasaklardır. tamamen farklı kulvarlardadırlar. birbirlerine düşürülmeye çalışılmaktadırlar.
şöyle ki: "sen barda içkini yudumluyorsun aga, ama sigara içemiyorsun, böyle saçma bir şey olabilir mi?" bu arkadaşın mantığı şöyle çalışmaktadır. içki sigaradan zararlıdır. demek ki, sigaranın yasak olduğu yerde içki zaten yasaklanmalıdır. yani içki yasağı sigara yasağını kapsar. öyle değil be hey dürzü. sigara içen adam ortamın ağzına sıçar, bir tek kendisinin değil. tüm dumanı içine çekerse eyvallah, ama bu da pratikte imkansız. ama içki içen adam sadece kendisinin ağzına sıçar.
bu minvalde demek ki, sigara yasağı toplum açısından içki yasağından daha mühimmiş ve barlarda sigara yasağı olupta içki içilebilmesinin mantığı buymuş.
1960 lı yıllarda gece alemcilerinden biri arkadaşlarına doğru yola çıkmış, alem yapmaya giderken yolda bir falcı görmüş. daha çok vaktim var falcıya bir fal baktırayım demiş. alkolsüz ve sigarasız bi hayat düşünemiyorum benim falıma bakar mısın? demiş kadına. kadın çıkarmış küreyi demiş ki: sen alkol ve sigara sevenlerin felaketine neden olacaksın! bunu duyan adam kahrından çıldıracak gibi olmuş, demiş ki insanların felaketine neden olucam madem hemen intihar edeyim; koşa koşa denizin karanlık sularına kendini bırakmış; ancak o sırada bi çocuk topunu denize düşürmüş almak isterken boğuluyormuş ki adam çocuğu kurtarayım da öyle intihar edeyim demiş. çocuğu kurtarmış ve tekrar o ağır paltosuyla denizin karanlık sularına gömülürken son kez çocuğun ismini sormuş:
senin adın ne çocuk?
çocuk cevap vermiş :
-Tayyip.
