-abi iki saat oldu gelmedi otobüs.
-bak şimdi nasıl geliyor. çat *
30 saniye sonra..
-oha harbiden geldi bambaşkaymışsın abi.
-ee biliyoruz oğlum işi.
o sırada bir iki durak önce sotelenen otobüs şoförünün bulunduğum duraktaki bir gizli kamera yardımıyla bu anı tespit ettiğini düşünüyorum. yeni yakılan sigaranın atılması bazen hüzün versede eğer uzun süreden beri beklenen bir otobüs söz konusuysa bu gerçekten umursanmıyor aksine bir sevinç pıtırcığı oluveriyorsunuz. çat *
tüm toplu taşıma araçları için geçerli olan hadise. durakta dötün donmuştur, otobüs ya da minübüs her ne bekliyorsan gelmek bilmez. soğuk iliklerine işlemiştir '' yakayım ulan bi cigara'' dersin ve yakarsın... yakmanla beraber ufukta görünen şey, senin beklediğindir, piç olan sigaaraya mı yanarsın yoksa zamanlama uzmanı şöföre mi söversin?
hayattaki şans yüzdesi normal olan insanların yaşadığı kavuşma hadisesi. geneli, aldıkları son nefesi otobüsün içine verme hayvanlıklarıyla tanınırlar.
ve bir de hayattaki şans yüzdesi asfaltta sakız olan, şanssızlık abidesi insanlar vardır ki; o uzun bekleyişler sonrası 'dumanını görür de gelir belki' umuduyla sigara üstüne sigara yaktıkları halde otobüslerine kavuşamazlar. bu da hayata dair nadide bir iç burkan detaydır.
bir sigarasına bile kıyamayan insancağızı binsem mi binmesem mi gibi içinden çıkılmaz bir ikileme bile götürebilir ve o sırada dünyanın en zor kararlarından birini vermek zorunda kalmasına da yol açar. bütün bunları 5 saniye içersinde yapar.
murphy yasalarının örnekleri dahilinde geçen olaylardan birisidir.
bir tiryakinin vuku bulması durumunda yüzde doksan ihtimalle otobüs yerine sigarayı ve gerekirse soğuk/yağmur/kar/çamur/donma tehlikesini kabul edeceği olaydır.