Dertten, sıkıntıdan, hastalıktan, kederden... bazen bira yalnız başına gitmiyor diye. Bazen viski tek başına çekilmiyor diye. Bazen zaman geçmek bilmiyor diye. Bazense sadece sigara içmek için içilir.
Bu başlığa ilk kez entry girdiğimde bir buçuk yıl kadar önce, bu sebepleri tam olarak bilmiyordum. Çünkü henüz tek fırt sigarayı dahi içime çekmemiştim. Ihtiyacım yoktu ve itirazım da... ama şimdi o bir buçuk yıl önceki yazdıklarıma bakıp, sadece gülüyorum acı acı! Ve duygu karmaşası yaşıyorum için için. Gülmemem gerek çünkü. Gülünesi hiçbir şey yok ortada. Ağlamalıyım hatta. Bok ettiğim her şey için ağlamalıyım. Sevdiğim, hatta en sevdiğim insanın kıymetini bilemediğim, sevmeyi beceremediğim için ağlamalıyım hem de hüngür sepelek! Ya da bir sigara daha yakmalıyım.
daha yeni bıraktım bıraktıktan sonra çok rahatladım, para cepte kalıyor günde 1.5 paket içiyordum hiç bir gayesi yok aksine insanın sağlığını alıyor, yakın arkadaşımın ciğeri su toplamış sigara yüzünden, ciğeri geç solunum hastası olma şahsında çok yüksek.
Aptal insanlarin bakin ne hallere getirdi bu ask acisi beni diye sergilemek için kullandığı uzerine bir de les gibi koktugu dişleri sararttigi sebepsiz öksürük krizlerine neden olan genelde ergen yaslarda ozentilikle baslanilmis bir aractir. Kesinlikle sevgilim sigara icmemeli benim cicek gibi kokmali. Sigarayi savunacaklar da kahvehane gibi kokup sarilsanlar birbirlerine cokta umurumda.
Sigara icin ortaya konulan tum bahaneler uydurma kiliflardir. Bu isin asli sudur sigara icen birisi bu ise ozentilikle ve olhun gorunmek icin baslar. Olgun gorunmek ve ozenyitiliğin baslattigi bu durum ilerde nikotin maddesi bagimliligina donusur. Kisi asla nikotin bagimlisiyim demez. Sigaranin turlu dertlere deva her turlu sicak soguk icecege refaktaci faydali bir besin kaynagi haline getirir.
başlangıcı gençliktir, özentiliktir, çoğumuz gibi. yalnız sonrası gerçekten alışkanlık, zaman geçirmeye birebir, bir yerde beklemek zorundaysam eğer. tabi ki sağlığa çok zararlı, içilmemesi gereken zırvalık. lakin seyorum ben yoldaşı.
Freud a göre oral döneme dayanır. Bireylere göre sıkıntı, stres, keyif vs. anlarda içilerek rahatlamayı sağlar . Sinirleri yatıştırır.
--spoiler--
Oral Dönem
Bu döneme neden oral dönem dendiğini anlatalım. Bebek anne karnından çıktığında henüz vücudunun hiçbir yerini bilmemektedir. Popoya şaplağı yiyip ağlamaya başladığı andan itibaren ilk temas ettiği nesne annesi ve süt kaynağı olan meme olacaktır. Bebeklerin temel hareketleri oldukça azdır. Yüksek sese karşı kasılma, el ile kavrama ve ayak tabanından irkilme haricinde en önemli hareket ağız kenarındaki nesneye odaklanmaktır. Bebek kendi vücudunu ve hayatı henüz bilmediğinden hayat onun için memeden kendisi de ağzından ibarettir. Her şeyi ağzına almaya çalışır zira tanımak için tek bildiği yol budur. Bu dönemde çocuğunuz henüz tam anlamı ile iradesi olmayan bir bebektir ve hayatı ebeveynlere itaat etmekten ibaret görme eğilimlidir. Siz bir nesneyi ağzına almak istediğinde hayır dediğinizde bu sorgulanmaz bebeğiniz tarafından ama bir sonraki dönem için de hafızaya yazılır.
Bu dönemde anneye bağımlılık en üst seviyededir doğal olarak, ama yavaş yavaş çevresindeki diğer kişilerle de iletişim kurmaya başlayacaktır. Bu dönem emzirme dönemidir aynı zamanda. Bebek alma ve verme olgusunu bu dönemde kavrar, bu nedenle meme vermek kadar verdiğiniz şekil de oldukça önem taşır. En önemli unsur ise şudur ki bebeğin emzirilme olgusundan ne uzak kalması, ne de bu dönemin uzatılması doğru değildir. iki durumda da çocuğunuz ileri dönemlerde bu eksikliği psikolojik olarak farklı şekilde yansımalarla yaşayacaktır. Bu yansımalar genelde oral bağımlılıklarla ortaya çıkabilir. Herhangi bir terslik karşısında sigara ihtiyacı veya yemek yeme ihtiyacı benzeri şekillerde bağımlılıklardan tutun çok daha ciddi yansımalara kadar olay gidebilir. Oral fiksasyon denen sorun da tam olarak budur.
23 yaşıma kadar sigara içmedim. öyle tek tük içmişliğim vardı daha çok nargile içerdim. sigara içen arkadaşlarıma da '' ne bok anlıyorsunuz şundan'' geyiğini yapmayı ihmal etmedim hiç. üniversite bitti iş hayatı başladı. büyüdüğüm şehirden uzaktım. yeni kişiler ve yeni bir hayat vardı karşımda. eğer bulunduğunuz bir yerde sevdiklerinize değer veriyorsanız ve arkanızda sevdiklerinizi bırakıp yeni bir hayata başlıyorsanız fanusta ki balıktan farkınız yoktur. tamam insanlarla hemen kaynaşan biriyim ama bir insanın toplam 2 tane sağlam arkadaşı olur. gerisi kotayı boş yere dolduran youtube videosunun içine yerleştirilen istenmeyen reklam gibi geliyor. adblock kurdum kendi çapımda. sigaram benim adblockum oldu. molalarımda 2 adet sigara içiyordum. bir sigara 4 dakika 35 saniye de bitiyor belli aralıklarda içersen. kendi kendime zaman makinesi icat etmiştim fakat bunun bir tek ben farkındaydım. ya da kendimi böyle kandırıyordum. belki de erken ölmek için içiyorum. kim bilir.