sigara icmemiz tek basına garip zaten bi bırakamadim gitti. garip soguk kar kıs dinlenmez. yaz gunu denizden cıkmak icin bahanaler sinava gec girmeye sebepler arasındadir. bir de off les gibi koktugumu hissedince soguyorum ama bırakamadim su sigarayı. eski sevgili donerse bırakcam ama hadi donsun.
yemek ve kahvaltılardan sonra bir ritüel olarak sigara yakarlar.
sevgili ile bir sigara yakıp beraber içerler.
her sigara zamı haberi evlat acısı olarak koyar ve gün boyu küfür ederler.
kül tablasına sigara söndürürken kararan parmakları ağız yoluyla hafif ıslatarak pantolona, yorgana, perdeye, koltuğa,
halıya sürerler asla kalkıp gidip el yıkamazlar.
kapalı mekanlarda sırf sigara içmek için dışarı çıkıp it gibi titreyerek sigara içmeye çalışırlar.
televizyonda çıkan sigaranın zararlarını anlatan reklamlara bakıp "vay amuna goyam bırakmalıyım" diyerek efkarlanarak bir sigara yakarlar.
sigara icerler ama bazilari yaninda ates tasimaz bide yanina gelip ates var mi birader diye sorarlar la gavat madem sigara iciyon neden yaninda ates tasimiyon.
içeride içilmesi yasak olan kamu binalarında pencereden sarkıp "burası içerisi değil" diyerek ve bu slogana inanarak sigara içmek ama yakalandıklarında bunu inkar etmek.
otobüse ya da herhangi bir şeye binerken arka arkaya sigaranın körüklenmesı devamında dumanın otobüsün içine salınması çok ilginç olsa gerek sanki bitiremediği sigaraya otobüste devam edecek eşşeoğlu.
bir tiryaki parasız kalsa sokaktan geçen birinden bir kuruş para bile isteyemez belki ama sigarasız kaldığında sokaktan geçen herhengi birinden dahi dilenci misali sigara isteyebilir.
sigara paketiyle olsun, jelatiniyle olsun oynamayı bıraktığında farkedilen fantastik davranışlar bütünüdür. aklıma ilk gelen, şeffaf jelatini delip, gayet masum olan bu varlığın bir adet şelaleye dönüştürülmesi yöntemi ile gözlenebilir.