hayatın türlü ağır cilvesine "eyvallah" denilebilinen andır.
çakmağı çakmadan önce bir zehir zemberek bir sitem gitmelidir yukarıya. yenilmişliğin ruh halini ateş yapıp acısını umursamadan kalpteki yarayı dağlamalıdır ki insan daha da güçlensin.
ve ilk nefes, güzel bir müzik eşliğinde karşılanmalıdır.
böyle içilen sigaranın, an'ı güzel, dumanı kutsaldır.
*öss den çıktığın an, okulun bahçesinde. rahatla diye.
*18 yaşına girdiğin gecenin sabahı. herkes uyuyorken. düşün diye.
*ilk kez aşık olduğunda. heyecanın makul seviyeye gelsin diye.
*en sevdiğin film bitince, yazılar hala ekranda akarken. haketti diye.
*çok sevdiğin bir yere tatile gidiyorken, molalarda, mümkünse feribotta. sevincini usturuplu hale getirsin diye.
paketin dibini gördügün andır. ve muhtemelen bu zaman dilimi gecenin bi yarısıdır. olmasa da geçecek zaman sigaranın beyni tamamen işgal etmesiyle işkenceye dönüşebilmektedir. işte o an sigara içmek için en güzel andır bunda içemiyor olmanın da dayanılmaz hafifligi de kendini fazlasıyla hissettirmektedir.
soğuk havada gece vakti, açık ama rüzgar almayan bir alanda, bi nefes çekip üflediğinde, çıkan dumanın bulut kadar çoğaldığı an.. hem tadı hem kokusu bi başka olur meredin!
otobüsle yolculuk yapmaktasınız ve otobüs bir dağ yolunda ağır ağır ilerlemektedir..gecenin en karanlık olduğu saattir ve otobüs saatler, belki de günlerdir(!) mola vermemiştir.. siz ve şoför hariç bütün otobüs uyumaktadır..sessizlik ve karanlık işbirliği yapıp boğazınıza sarılmış, sizi boğmaya çalışmaktadır.. ve işte o an.. otobüs 5 dakika ihtiyaç molası vermiştir.. ve siz hızlı bi şekilde aşşağıya inersiniz..soğuk havayı içinizde ciğerlerinizde hissedersiniz.. uzaktaki dağ köylerini seyrederken, sigaranızdan derin nefesler çekersiniz.. uzaktaki dağ köylerinde yaşanan hayatları düşünerek..
idam edilmeden oncesidir. herkes son istek olarak sigara istedigine gore bu olmali. ileride idam edilecek olanlara tavsiyem ozellikle uzun samsun istemeleri. yarim saatte bitmiyor dinime.
bir de sevgilinin kollarında huzurun ve mutluluğun doruk noktalarındayken, fonda pinhani seni bana anlatırlar derken, sevgilinin aynı anda o içinizi ısıtan sesiyle bu şarkıyı söylemesi, sonra sigarayı bırakmasına rağmen gözlerinize muzip muzip bakması, zulada sakladığı tek sigarayı yakıp 'bundan başka sigaramız yok.' diyip asla geri çevirmek istemediğiniz bir paylaşım yaşatması. tek sigaradan içilen her nefeste ayrı bir mutluluk, ayrı bir şükretme hali.
yok yok. anlatamıyorum. bu kadar basit değil. çok daha karmaşık, çok daha güzel, çok daha sade. ama çok daha ...
boğazda karşıdan karşıya geçerken, yaklaşan akşamla ışıklanıp taçlanan topkapı sarayı ve çevresinin manzarası karşısında eriyip giderken, insanın yüzüne yüzüne vuran rüzgara inat yakılır sigara, martıların söylediği şarkılar arasında yavaş yavaş içilir. işte bu sigara o sigaradır. evet.