"Ömer hayyam olmak isterdim
Acımı kederimi gömmek
Bir üzüm kanına, bir kadın kalçasına
Şiir yazmak isterdim
Ve bazen
Düşündürmek
Soru işaretlerinden bir köprünün üstünde
Cevapsız bırakmak isterdim insanları
Yok olurken küllerinden doğan anka olmak isterdim
Babil'de marduk mısır'da amon olmak
Ve
Biraz da mütevazı olmak isterdim
Orhan veli ukalalığı ile tabii
Ve yerin dibinde olduğumu hatırlatan izbe sokaklarda
Bir serçe olmak isterdim, kırılgan ürkek
Ve hayranlıkla bakardım
Gece baykuşlara, gündüz avcı kuşlara
Ve insan olmak isterdim
Içi dolu, et ve kemik dışında
Ben var olmak isterdim kaybolmuş düşlerde"
Geçen sene sahafa girdiğimde aldığım kitapların yanına "tam senlik bir dergi" denilerek verilen 6 sayfalık tek sayılık yazılar. Bir dahaki gidişimde devamının olup olmayacağını sorduğumda sahafım derginin kendisine ait olduğunu söylemişti.
Başlıklardan birisiydi bu.
"Bu gece boğuyor beni garip bir hüzün kaplamış içimi
Gözyaşları hiç bu kadar can yakmamıştı
Hiç bu kadar acımamıştı içim
Ben canını yakmak isterken kalbimin çok uzun sürmedi öldüğünü anlamam
Kalbimin oysa giyotine giden fransız olmak isterdim ölümün romantizminde
Ya da çıplak ayaklı bir köle olmak eriyen bedenimle piramitlerin dibinde
Uzaklaşmak isterdim kendimden astral yolculukta kendimi izlemek
Acılar çeken ruh olur mu merak işte ya da görmek başkasının gözüyle başka
Hayatları hepsinde birer iz bırakmak isterdim acılar mutluluklar ve ölümü tattırmak her ruha
Uzanırken denizin kıyısında hiçbir şeyden habersiz bir ruha sonra sormak isterdim
Çelişkilerini, zamanı, aşkı, acıyı ve şehveti
Bir ruh hiç sevişebilir mi geceler boyunca yatakta
Gerçi sevişmek demek yalnız çiftleşme heveslisi bedenlere
Boy boy spermlerimiz olacaktı hani diyen kısır döngü beyinlere
Uzaklaşan, terk eden tenlere inat çiftleşmeye devam eden etlere
Daha sonra çamaşır suyunda arındırırken irinlerini iplere asılıp yan yana kuruyan çiftlere sormak dünyanın nasıl olduğunu
Gökyüzünde uçan bir kuşu sormak isterdim askıda asılı sarışın kadın tenine ve erkek acaba askıda olduğundan haberdar mı beynimin susamışlıklarını okuyan var mı demek isterdim içime işleyen şiddetin aslında ne kadar hümanist olduğunu görebilen var mı?
Saçma sapan bir şiirle başlayıp saçmalanan harfler yumağında boğulan bir hissiyat ne kadar sağlıklı?"
Sanatın çokça kullandığı keyifli duman.
Sayısız şarkıya, şiire, kitaba, dansa, resime konu olmuştur.
Bazen hüznü, bazen Neşeyi, bazen yalnızlığı, bazen boşvermişliği, bazen öfkeyi simgeler.
Birçok anlam yüklenmiştir bu gri dumana lakin hepsine de uyar.
sigara içmeyenLerin savaş açtığı hede...açık havadasınızdır..."sigara dumanınızı başka tarafa üfLer misiniz" der birisi...sizde "hava akımı arkadaşım"...bak(ters yöne dumanı üfLersiniz ve duman yine zat-ı muhterem e geLir)..."gidin o zaman" der...gitmezsiniz...oLay sigarayı söndürene kadar böyLe sürüp gider...
sigarayı bir insana benzetirsek eğer dumanı da anılarıdır.
her insan hayat dediğimiz sigara paketinin içinde başlar hayata. ilk alev ilk nefestir. ilk nefesle başlarsın yaşamaya. yaşadıkça da sürekli eksilirsin aslında. yaşadıkların duman olur gider yavaş yavaş. uzaktan yaşanmışlıklarına baktığında belli belirsiz siluetler halinde görürsün geçmişi sadece. bir zamanlar parçan olan şeyler şimdi duman olmuş uçmuştur. geri dönüşü de yoktur. sönmek istersin, daha fazla havaya karışmamak istersin, bitmemek istersin. sönemezsin de. elinde değildir. iki parmak arasında yaşıyorsundur zaten, ve iki dudak tarafından tüketiliyorsundur. bittiğinde, nihayet tükendiğinde en iyi ihtimalle ayaklar altında ezileceğini de biliyorsundur. yine de ağızda acı bir tat bırakmak istersin. her ne kadar hemen unutulacak olsa da en azından bir süreliğine ölümsüzlüğü yakalamak istersin. ciğerlere yapışırsın ölümsüzlük uğruna.
velhasıl hor görülen bu sigara dumanının tek istediği bir zamanlar burada olduğuna dair bir iz bırakmaktır. sadece sönmüş bir izmaritten geriye kalan, gökyüzüne dağılmış bir duman parçasından fazlası olmak istemiştir. olamaz ama. yeni bir sigara daha yakılır. yine dumanı üflenir havaya. yine bir dudak tiryakisinin dudakları arasında bir hayat daha tükenir.