bu meredi içip de bağımlı olmayan adamı çok takdir ediyorum. ya çok sağlam bir iradesi vardır ya laf olsun diye içiyordur; farketmez her türlü takdir ederim.
ben çok geç başladım ve 15 senedir içiyorum. 8 ay ağzıma sürmediğim oldu, hayatımın en zor zamanlarından biriydi.
hani bağımlılık nasıl oluyor diye sorulmuş ya, ben sadece kendi adıma anlatabilirim bunu. (bu yazacaklarımın tamamı bahanedir, kabul ediyorum)
bir kere her anınıza sinsice girdiğini hissediyorsunuz bunun. birini beklerken, bi şey okurken, bi şey izlerken, bi yere giderken hep yanınızdaymış meğer ve o anları dolduruyormuş. çok ciddi bir boşluk oluyor bıraktığınızda. eliniz hemen sigara arıyor.
bendeki en büyük etkisi inanılmaz sinirli yapmış olması. çok gergindim. zaten gergin bir işim var, bu yokken hepten daha gergin oluyorsun. sıkıntılı bi görüşme yapıyorsun ya da bir işte çuvallıyor gibi oluyorsun mesela. normalde yapacağım hemen çıkıp bi sigara yakmak, iki volta atmak, kafayı toparlayıp sakinleşmek. ama bıraktığımda, bunları sigara olmadan yapamazmışım gibi hissettim. daha doğrusu yapsam da tesiri olmayacak gibi. iş yerim, denizin dibinde, çık denize bak öylece di mi? ama bağımlı insanda böyle olmuyor, sigarasız her şey anlamsız geliyor.
bir de kim ne derse desin keskin bir karar. ben sigarayı bıraktığımda, sabah kahvelerini bıraktım, rakı içmeyi bıraktım, türkü dinlemeyi bıraktım. ne ala demeyin aga, bende böyle oldu. onu çağrıştırıyor her şey. bir türkü çıkıyor, ulan sigara olsa ne güzel olurdu diyorsun. sanki çok sevdiğin şeylere sinmiş, o olunca çok daha keyifli olacak algısını kafanıza işlemiş.
son olarak bende bu kadar tesirli olmasının bir nedeni de her sigaramdan keyif almamdı. tiryakiler bilir, bazen bi sigara yakarlar yarısında söndürürler. "ulan bu boku da içiyoruz ama offf" derler. bende hiç olmadı o. hep severek, özleyerek yaktım amk ibnesini.
en son bizim büyük patronla çok saygısızca konuştum. sigaraya düşkünlüğümü biliyordu, bırakmaya çalıştığımı bilmiyordu, ağzını açmadı. onun bu tavrı beni çok ezdi, odadan çıkar çıkmaz sigara yaktım. yok "sen nasıl konuşuyosun lan değişik" deseydi de bu tavrı beni çok ezecekti, odadan çıkar çıkmaz sigara yakacaktım.
8 ayın ardından sigaradan ilk nefes aldığım gün 1 paket uzun parlament içtim yarım günde. o hafifliği, o mutluluğu, o gevşemeyi anlatamam size. bunun artık tanısı, öğrenilmiş çaresizlik midir iradesizlik midir yavşaklık mıdır bilemem ama bende durumlar bunlar.
şimdi kent vayt diye bi sigaraya başladım birkaç aydır. günde 2 paket uzun parlamentten buna döndüm. kısmetse de 1,5 sene sonra bırakıcam. bugüne dek kendimden başka önemsediğim, kendimi adayacağım birileri, bi şeyler yoktu. bu kez bu motivasyonla deniycem.
son olarak, bu yazdıklarımı insan okuyacak insan. hayatımın aşkına bu kadar yazmamışım; bağımlılık belki de budur.
ilk icis:
-yok ya icime cekmiyorum oyle heves iste benimkisi.
ilk paket:
-otlakcilik nereye kadar ya utaniyorum artik. kendim alicam paketimi gunde 1-2 tane icerim nerden baksan bir hafta gider.
ilk ay:
- ya su anda istesem birakirim. ama zevk aliyorum haci neden birakayim? cayla kahveyle, yemeklerden sonra iyi gidiyor.
ilk yil:
- bu yaz birakiyorum abi. zaten okul olmadigi zaman hic icilmiyor ki hep bu dersler sinavlar yuzunden iciyor insan.
2. yil:
- azaltmam lazim amina koyum su sigarayi cuzdanimi somuruyor resmen. hep senin yuzunden oldu ipne sen alistirdin beni bu merete...... konusma lan ver bi sigara hadi.
adettendir tanim: agir agir cikilan mrdivenlere sahip bagimliliktir.
çok acaiptir. çevrenizdekiler, doktorlar içince ne olacağını anlatır ama anlatılanlar bir kulağınızdan girer, diğerinden çıkar. aslında kimsenin anlatmasına lüzum yoktur. çünkü verdiği hasarı yaşayarak hissedersiniz. ama bırakamazsınız. galiba profesyonel yardım ya da güçlü bir irade istiyor.
sigara bağımlılığı kadar kaçma bir şey yok der, bağımlıyım diyenleri iflah olmaz sünepelikle suçlardım ama 1 gün içmesem başım feci şekilde ağrımaya başlıyor. ıçince ağrı kesiliyor.
2 3 gün dokunmazsan o ağrı geçiyor tabii ama yanlışlıkla bağımlı oldum sanırım... tövbeler tövbesi.
necip fazıl'ın bir hikayesinde şöyle bir örnek vardır: eski mısır mumyalarından biri dirilir. insanlar arasına karışarak 3 bin (veya fazla, unuttum) senedir dünyada neyin değiştiğini anlamaya çalışır. bir sürü teknolojik alet koyarlar önüne. hiçbiri çekmez mumyayı. en sonnunda yorulur, oturur. bir sigara uzatırlar. mumya sigaradan bir fırt çeker ve şöyle der:
- 3 bin senedir (veya daha fazla) ruhu ilgilendiren tek buluşunuz bu olmuş. tebrikler...
Bazen içmiyor hatta unutuyorum ama gün gelir ki sorunlar sudaki gelgit gibi topluca geldiğinde duraksadığım her an hat safhalarda tüketiyorum, son 2 gündür işe gitmiyor yatakta akşama dek müzik eşliğinde kitap okurken içmeye devam ediyorum yemek yemeyi ve tuvaleti bile hemen hemen unuttum buradan psikolojik zaaf, nefis yada insani basitlik olmadığını belirtebilirim