Bir gün o cigarayı kendisi için yakar. Bir cips reklamı vardı çocuğa ramazanda mı ne cips aldırıyorlardı çocuk eve gidene kadar cipsin hepsini yiyordu sonra teyzesi nah kalıyordu öyle. O yüzden kendi cigaranızı kendiniz alın, çocuk diye güvenmeyin.
küçükken en çok yaptığım işti. arada bir 3-5 sigara aşırıp içerdik arkadaşlarla o beyinsiz ergen halimizle. şimdiki aklım olsaydı o zehri içmezdim. iyi ki de sonradan bağımlılık yapmadı sigara.
Bu ülkede hala sigaranın 18 yaşından küçüklere satılmadığını ve iddaa, genel ev tarzı yerlere 18 yaşına basmadan girilemeyeceğini düşünen insan var mı?
benim. en kısa ve en samimi tanımım bu oldu bana göre ama benim abi. annem, akrabaların gelini, damadı vesaire, hep beni yollarlardı sigara almaya. annem, babam hep marlboro içerdi, onu telaffuz etmekte sıkıntım yoktu.yalnız bi keresinde gönderdi biri markete, monte carlo diye bi sigara anasını satiyim. etrafımdaki herkes camel ya da marlboro içiyor. ilk defa duymuşum monte carlo'yu, aklımda tutmak için cebelleşiyorum. içimden tekrar ediyorum filan. girdim markete.. kasiyere aynen şöyle dedim: " roberto carlos var mı? sigara?"
o çocuk sigara içmediği için markaları bilmez ve yol boyu tekrar eder "kısa kırmızı pall mall, kısa kırmızı pall mall, kısa kırmızı pall mall " ve para üstünden düşecek payını bekleyen zavallı insan oğludur.
evin küçük oğlu ya da kızıdır. Sabah pijamalarıyla gözünde çapak ekmek almaya giden çocukla aynı çocuktur. Biraz para artırıp üstüne cips alıp yolda bitirir, mahallede en heyecanlı oyunun ortasında balkondan seslenen annesini kıramaz ve koşar bakkala " bi tekel 2000 "