beraber gelmiş idik zamanında arkadaşlarımızla sözlüğe. aralarında bu genç bayan da vardı tabisi. en son gelmenin külfetini de çekti. verdik nickleri " bul bakalım bu dördünün içinden ben kimim, ben kimim? " * kerata ben hariç hepsini doğru bildi. *** şimdi dönüp bakıyorum da çok değişti be sözlük. hani insan çocuğunu ilk doğurduğunda alır kucağına "emaaan! miniciik. bu nası büyücek? " der ya, sonra ergenliğe falan girer çocuk, biraz daha geçer bir bakmışsın taş gibi hatun olmuş geçer karşına "erkek arkadaşımla tanıştırıyım seni anne" der. işte bizim sürecimiz de böylleydi gibi sanki. bu kızceyz bildiğin duygusuz, odun, kalas... alabildiğine kalbi çarpmayan bir insandı. sonra baktım "lan bu aşık oldu!". o da yetmedi hakkında yazdığı yazılar beni bile ağlatır oldu. sevgilinin o tutulamayan güzel elleri... hep başkasına gülen gözleri... bildiğin beni benden aldı. çok güzel yazıyor be sözlük.
"
sonra ben de aşık oluverdim ansızın. artık yazdıklarını "ah yavrum neler yaşıyo içinde" diye değil de "aynısı kaynımda da var" gibi "ben yaşadım lan bunları" diyip diyip okur oldum. yani kısacası bu kız ben oldu, ben o oldum. sıçana kadar güler, hıçkırana kadar ağlar olduk. gülerken aynı anda su içince boğazımıza sular kaçtı "ay bir kere seni seviyorum dediğini duymadan ölmiyim lan" dedik, yukarı bakıp nefes alıcamıza. *
nicki kadar kendisi, fikirleri ve haliyle yazıları da ilginç ve eğlenceli olan yazar. keşke daha sık yazsa da okusak gülsek mutlu olsak * jude law sever muse dinler ablasını da pek özler. takibindeyim.
hoş gelmiştir ama boş gelmemiştir. bilgi birikimi ve üslubuyla hepimizin seveceği yazardır. ayrıca okulunu 3. sınıfta bırakıp visne cekirdegiğle beraber film çekecektir. kanımca cennetlik yazardır.*