bilimsel bir aciklamasi var mi dir bilmiyorum ama bana hep gemide filminde erkan can'in "ya binadan, ya zinadan o binalar yikilacak, bu kumla yapilan binalari deniz bir gun geri alacak" repligini animsatan durumdur. depremi fuhusla ibadetsizlikle aciklayan yobaz makuleden degilim ama 17 agustos depremi'nin ve diger buyuk hasar ve can kaybina yol acan depremlerin gece yani fuhsun ve her turlu pisligin kol gezdigi zamanlarda olmus olmasi dusundurucu gelmistir bana hep.
17 ağustos depremi sonrası insanlar geceleri dışarda yatıyor, gündüz evde oturuyordu. maalesef acı verici depremlerin gece saatlerine denk gelmesi, insanlarda böyle bir intiba bıraktı.
genele bakilmadan, bilinen iki uc deprem dikkate alinarak yapilmis olan onermedir. ornegin 5.7 lik 20 araliktaki deprem ogle saatinde, duzce depremi aksam saatinde, cankiri - corum civarinda 3 sene olan deprem de aksama yakin saaatlerde olmustur.
kandilliden gecmis deprem kayitlari indirilip, incelendiginde buyuk depremlerin gun ici saatlerde de oldugu gorulebilir.
bilimsel açıklaması olamayacak kadar saçma bir önermedir. dünya'da deprem bir tek türkiye'de olmuyor. "kaç tane yıkıcı deprem biliyorsunuz da böyle düşünüyorsunuz?" diye sormaktan alamıyorum kendimi.
Uzmanların bu konuda görüş birliğine vardığı bir açıklama yok. Ancak Güneş'in çekim gücünün etkisiyle Dünya'nın gece bölümü büyük bir baskı altındayken, gündüz kısmı gevşek konumda olduğu biliniyor. Bu nedenle depremlerin gece olmasının aşırı basınca dayanamayıp kırılmasıyla meydana geldiği tahmin ediliyor.