sırrı sakık ın önce evde beraberdik, sonra ben dışardan gelmiştim şeklinde değişen ifadelerindeki çelişkiyle birleşince iyice şüphe çeken olaydır.
intihar edene otopsi yapılır. kanuni bir zarurettir. otopsinin jet hızıyla tamamlanıp, bedenin göümülmeye hazır hale getirilip defni adeta jet hızıyla gerçekleşti. adli tıp uzmanı değilim ama otopsinin hiç yapılmadığıını ya da yapılmış gibi yapıldığını rahatlıkla söyleyebilirim. hükümet sakık'ın bir skandala bulaşmasını bilinmeyen bir sebepten engelledi...
dün de demişiz (bkz: (#16884034)) bir bit yeniği var.
küçük bir çocukken ninemin anlattığı bir hikayeyi anımsatır.
eski zamanlarda bir kadın varmış. kocasının ikinci evliliği olduğundan bir oğlu kalmış rahmetli eşinden. yeni eş belli etmese de istemezmiş bu iyi niyetli saf köylü çocuğunu.hep onu defetmenin bir yolunu kollar dururmuş.
günlerden bir gün, ekmek yaparken aklına kendisi gibi kötü kalpli birinden aldığı zehir gelmiş. dur demiş ekmekten sonra bir de börek yapayım, içine de bu zehirden koyar kurtulurum bu dertten demiş. ve dediği gibi de yapmış. sonra üvey oğlunun çalıştığı tarlaya gidecek birinin eline tutuşturmuş zehirli böreği ve demiş "sabahtan beri çok çalıştı zavallı acıkmıştır, bunu mutlaka ona ver". peki demiş adam ve düşmüş yola.
giderken o kadının kendi oğluna raslamış. konuşurlarken "bu böreği abine götürüyorum, annen onun için yapmış" demiş. o kadının oğlu da "abim o tarlada değil şimdi, başka bi yere gitti onu bulamazsın, ben de çok acıkmıştım ne iyi oldu, ver ben yiyeyim, abim de evdeki böreği yer" demiş ve almış anacığının üvey abisi için özel yaptığı zehirli böreği bir güzel afiyetle yemiş. yemesiyle birden ağzından köpükler gelmeye, müthiş sancılar çekmeye başlamış. böreği getiren adam koşmuş kadının evine "hanım, hanım koş oğluna bişey oldu" demiş ve böreği kendi oğlunun yediğini söylemiş. kadın o zaman anlamış yaptığının ne kötü birşey olduğunu ama oğlunu öldürmüş olmanın vicdan azabını ömür boyu taşımış. ve demiş "eden kendine eder".