fazlasıyla dnasına içimde rastladığım bu kadın, çok fazla müzisyen ve oyuncu olmak istiyor. ama sadece bir filmde birkaç saniye gözükebiliyor (bkz: alice in the city)
ve kendi kendine, gitarıyla bestelerini bantlara kaydediyor (70'lerden bahsediyoruz). ölümünden yıllar sonra, aile arşivinden torunu buluyor o kayıtları yanılmıyorsam. ve 2006'da o kayıtlar isminin yanıbaşından geçip sepya tonlarını bulan albüme dönüşüyor.
(bkz: colour green)
öldükten sonra, kalan isteği gerçekleşmiş oluyor .
bu tüyler ürpertici boşluk hissine boşluklar katmak isterseniz eğer: