Türkiye'nin siber güvenlik stratejisinde önemli bir adım olarak, devletin tüm dijital altyapısını yerli teknolojiler kullanılarak ve tüm siber tehdit saldırı ve savaş ile mücadele etmesi hedeflenerek MGK tavsiye kararı ivedilikle alınan ve cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulması öngörülen planlanan mit benzeri stratejik bir görev üstlenmesi beklenen yapı..
programlanabilir lojik kontrolcüler, mikro kontrolcüler, fpga lar, grafik işlem üniteleri, merkezi işlem birimleri hep israil de fabrikası bulunan, yahudi godomanların tekelindeki abd li firmalar tarafından tasarlanıyor, tayvan da imal ediliyor, avrupada görücüye çıkarılıyor.
türkiyedeki herkesi yatak odasına kadar izleyebiliyor adamlar. ekstra bir şey yapmalarına gerek yok ki. mossad, doğrudan android ve ios telefonlara gömülen qualcomm cpu lardaki , intel işlemcilerdeki, samsung bellek yongalarındaki veri akışını izliyor.
samsung bellek yongaları,
intel, qualcomm (snapdragon ) işlemcilerdeki 0 gün açıkları sayesinde veri akışını seyreden adam seyrettiğiniz pornodan, klavyeden yaptığınız tuşlamadan, instagram da kiminle mesajlaştığınıza kadar her şeyden haberdar olabilir.
0 gün açığı sayesinde, siz signal e, whatsapp a girmeden, doğrudan cpu, gpu, sd ram le ilişkili basit bir virüsle bilgisayarınıza sızdı mı boku yediniz demektir.
hele ki, hiçbir siber güvenlik firması hazırlıklı değil, henüz bir şeylerden şüphelenme aşamasındaysa.
anca, programlama süreci on sene önce başlamış pegasus nso gibi firmaların virüslerine teşhis koymakla yetinirler.
abd dese ki, türkiye ye yapılan tüm sk hynix bellek yongası, analog devices fpga devre kartı, amd, intel, qualcomm işlemci, gpu tedariğini sonlandırıyoruz, napıcaksınız, almanya dan binlerce çamaşır makinesi, buzdolabı alıp içinde acaba işimize uygun çip var mı diye bin parçaya mı böleceksiniz?
tıpkı almanya dan aldığı siemens marka ev eşyalarının çipiyle füze üretmeye çalışıp, fransız cia muhbirlerinin eline düşen rusya gibi?
bu konuda tek avantajlı ülke... çin halk cumhuriyeti. komünist çin. geriye kalan ülkeler, treni kaçırdı. onlarca avrupa ülkesi, abd ye muhtaç. biz kimiz ki.
alın size siber güvenlikçinin hası, kendi firması var, ulaştırma bakanlığından meb e, egm ye sayısız kuruma destek vermiş tecrübeli bir abimiz.
türk telekom, vodafone, halk bank gibi sayısız kurumda, senelerce iş başı yapmış arkadaşlarıyla yaptığı siber güvenlik ligi toplantısı da vardı bir ada, ülkenin siber güvenlikte kendini en aşmış adamları bunlar. https://www.youtube.com/ @mdisec mehmet emin ince.
daha fazla potansiyel beklemeyin!
adamlar yazılımda uzman.
ve yapabilecekleri en iyi şey bir açığı rakiplerinden önce bulup yayınlamak!
peki, bu çipleri tasarlayan abd li firmalar tıpkı edward snowden abimizin de itiraf ettiği gibi, pentagon a bağlı biçimde hareket ediyor, ve çeşitli 0 gün açıkları yerleştiriyorsa, abd silah sanayisine hükmeden blackrock, street state, vanguard gibi yatırım devleri (yahudi ceo lar ) bu verilerin israil e satılmasında öncü bir rol üstleniyorsa napacaksınız.
türkiye gibi ülkelerin yahudilerle baş etmesi imkansız...
adamlar, 30-40 trilyon dolara hükmediyor. la körfez prenslerini, aşiretlerini silkeleseniz bile o paranın 100 de biri zor çıkar! geriye kalan sermayeleri borç çünkü!
rockefeller i, bill gates i, elon musk ı siktir edin siz. hepsinden daha zengin, hepsinden daha nüfuzlu, hepsinden daha tehlikeli bir adam var yeryüzünde.
büyük birader diye biri varsa eğer, o fink in bedeninde ete kemiğe bürünmüş olmalı. abd seçimlerinde, demokrat ve cumhuriyet partili senatör, temsilci adaylarını bile bu adamın borsa üzerinden fonladığı ve ceo larını ziyaret ettiği şirketler öne çıkarıyor.
faiz haram abe haram diye diye kendinizi bilimden, alabildiğine vahşi kapitalist dünyadan soyutlarsanız size boğaz köprüsünü satacak adamı çok uzağınızda aramayın.
nvidia, apple, google, microsoft, mastercard, visa dahil zibilyon tane şirkete %10, %20 payla çöken küresel hanedan varislerinin ana dürtülerini merak ediyorsanız çok uzağa gitmeyin.
yahudi oligarkların zannedildiği gibi şeytani gayesi yok.
o gaye hepimizde mevcut.
daha fazlasına sahip olmak! bencillik ve açgözlülük. binlerce aç, yoksul, sefil insanla aynı dünyayı paylaşıp, milyonlarca katliama tanıklık edip hiçbir paylaşımda bulunmaksızın musmutlu biçimde yaşamamızı sağlayan başlıca dürtümüz. belki de ahirette fink e birkaç adım uzakta bulunan cehennem nezaretine tıkacaklar bizi, kim bilir...
yazılımları israilden malzemeleri de çin den aldık mı çalışanları partili okumamış doldurup başınada en alakasız bölüm mezunu birini getirdik mi üfff ne çalışma olur.
Henüz iki hafta önce vatandaşlarının tamamının kişisel bilgilerinin çalınmasına engel olamadığını itiraf eden devletimizin son yüz akı. Mahkeme kararı olmaksızın kafasına göre sağa sola erişim engeli getiren btk'nın kankası olur artık.
siber güvenlik başkanlığı kurulacakmış.
kime bağlanacakmış?
cumhurbaşkanına.
ali-veli, akp-chp, sağ-sol, laik-şeriat vs ne olursa kim olursa olsun cumhurbaşkanı veya bakan olsun; bu kişi siber güvenlik alanında uzman mı olacakta bu başkanlığı o insana, o makama bağlayacaksınız?
tarım, ekonomi, güvenlik, eğitim, sağlık, ulaştırma, kamu idaresi vb alanlarda yapılan "bu kadar da olmaz" denilen becerisizlikler, liyakatsizlikler akla gelirse; siber güvenlik başkanlığı kurulmasına ve bunu da bir siyasi parti başkanına bağlamayı anlayamıyorum.
biliyorsunuz, Bilgi Teknolojileri ve iletişim Kurumu (BTK) bünyesinde faaliyet gösteren USOM (Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi) diye bir kurumumuz var.
10.02.2020 tarihinde kurulan usom kuruluş ve görev tanımı "kritik sektörlere yapılacak saldırıların önlenmesi, siber güvenlik olaylarının duyurulması, bu konuda ilgililerin uyarılması faaliyetlerini gerçekleştirir" olarak tanımlanmıştır.
biliyorsunuz...
108 milyon yurttaşın tüm kişisel verileri çalındı, BTK verileri koruyamadığını kabul ederek Google'dan yardım istedi.
resmi kurumlarda kaydı olan 108 milyon yurttaşın ad, soyad, tc kimlik numarası, aile sıra numarası, birey sıra numarası, doğum tarihi, doğum yeri; nüfusa kayıtlı oldukları il, ilçe ve köy, medeni durum, ölüm tarihi, ikamet adresi ve cep telefonu numarasından oluşan kişisel verileri çalındı.
gelelim zurnanın zırt dediği yere...
bu yaşananlar güldür güldür show'da bir skeç konusu değildir. bunun için sakın okurken gülmeyin. tüm bunlar yaşanmıştır.
ibrahim haskoloğlu. sosyal medyada yayın yapan bir gazeteci.
iki yıl önce (2022) yayın esnasında ibrahim haskoloğlu'na bir grup hacker ulaşıyor. ellerinde türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının kimlik bilgileri olduğunu söylüyor. haskoloğlu daha önce de yemek sepeti gibi sitelerin hacklenmesi, kullanıcıların kimlik bilgilerinin çalınması üzerine de haber yapmıştı.
haskoloğlu iddiaların doğruluğunun kanıtı için delil istiyor. korsanlar haskoloülu'na cumhurbaşkanı erdoğan ve mit başkanı fidan'ın kimlik bilgileri, kimlik kartı fotokopilerini veriyor.
haskoloğlu bu konuyu, bu kişilerin paylaştıkları verileri Emniyet Genel Müdürlüğü ve SiBER hatlarını arayarak bilgilendiriyor. ne emniyet, ne siber suçlar bölümü haskoloğlu'na dönüş yapmıyor - umursamıyor.
haskoloğlu bu sefer elinde olan bilgileri Mahir Ünal (AKP Grup Başkanvekili), Mustafa Şentop (Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı), Özgür Özel ve Engin Özkoç'la (CHP Grup Başkanvekili) paylaşıp konuyu mecliste olan milletvekilleri yöneticilere götürüp konu hakkında araştırma yapmalarını istiyor.
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal haskoloğlu'na ulaşıp telefonunu istiyor. iletişim başkanlığı da haskoloğlu'nu arayıp elindeki bilgileri emniyet genel müdürlüğüyle paylaşmasını istiyor. haskoloğlu tc vatandaşlarının korsanlar tarafından bilgilerin çalınmasını haber yapmak istediğini belirtiyor. bunun için yasal bir ceza engel olup olmadığını sorduğunda da olumsuz bir karşı çıkış almıyor.
haskoloğlu elinde olan bilgileri emniyet genel müdürlüğüne ve milli istihbarat teşkilatına yolluyor.
bu sırada sosyal medyada zaten tc vatandaşlarının kimlik bilgilerinin çalındığı haberleri paylaşılmaya başlıyor.
haskoloğlu bunu haber yapıyor ve paylaşıyor ve "cumhurbaşkanı ve milli istihbarat teşkilatı başkanın kimlik kartlarının fotokopileri, kimlik bilgileri korsanların elinde" diye bilgileri paylaşıyor haber yapıyor.
ne mi oluyor?
iç işleri bakanlığı konuya tüy dikiyor. 'Kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme ve yayma' iddiası ile haskoloğlu göz altına alındı. Daha sonra çıkarıldığı mahkemede tutuklandı ve 12 yıl hapis cezasıyla yargılandı.
güldünüz değil mi?
evi soyulan, cinayete şahit olan birinin karakola gidip "kamera kaydı bu, bunları çaldılar-bunu öldürdüler. bunu yapan ali veli. adı bu, adresi bu" demesiyle ev sahibini veya cinayete tanık olanı şikayet eden mağduru tutuklama "insanların gizli bilgilerini açıklıyorsun" demek gibi durum yaşandı.
bu yapı çıkıp şimdi siber güvenlik başkanlığı kuracak.
neden?
ne eksik?
yukarıda yaşananlar bugün yaşadıklarımızı engellemek için başkanlık değil, bakanlık kursanız ne değişecek?
siber güvenlik başkanlığı kurmaya ne gerek var?
bu suçlara bakan kurumlar var. kanuni bir eksiklik, görev tanımı muallak değil, hukuki alt yapısı yok durumu da yok.
ne eksik?
