1992 de yaptığı ilk albümü (bkz: Ah Biz Kızlar) la büyük başarılar kat etmiştir. 2006 senesinde katıldığı eurovision song contest for athnes te ülkemizi superstar isimli şarkısıyla temsil etmiştir. Tüzün'ün ilk bestelediği Eurovision şarkısı Hey Hey Mr. impossible dı ama trt şarkıyı +18 bulduğu için onaylamadı arıdndan im ur superstar şarkısını besteledi bu seferde trt şarkının Türkçe olmasını istedi ve tüzün bu sırada büyük hüsran içinde aklına bir fikir geldi "madem şarkıyı türkçe yapacağım türkçe sözleri ingilizce sözleriyle çağırşım yapsın birazdaha anlaşılır olsun" dedi ve bu sefer başladı i am no ordinary person - Ay hemen doğmuyorsa olsun tarzında şarkıyı çevirmeye. aldığı sonuç katılan ülke sayısına göre 11. olmak yinede bir başarıydı tüzünün eurovision dan sonra söylediği cümlede şu "Sözleşme yapmış olabilrdik trt'yle, cezalandırla da bilirdim, ama mikrofon benim elimdeydi keşke ingilizce söyleseydim" oldu ve söyledi de son anda şarkının nakarat'ını ingilizce söyledi ve ESC deki izleyiciler birden çocştu. gelelim konuyla ilgili acımasızca eleştirenlere bilgi edinmeden yapılan yargı sonuç getirmez sadece biraz araştırın.
klibinde hamam sefası yapılan ' kaçın kurası ' cinsinde alaturka ağırlıklı şarkılardan, metal denemelerine geçmiş, bir dönem sürekli imaj değiştirmiş usta yorum.
survivor yarışmasına katıldığından mıdır nedir hatuncazın örovizyon yarışmasına katıldığı şarkıyı açtım hatırlamak için. öyle basite indirgenmiş ki, he demiyorum ki memleket meselesidir, çok önemlidir, hurra biz bir numarayız falan. öyle değil illaki, ama açtım dinledim, ve son derece basit geldi. niye mi? mesela araya türk motifi koymak adına iki tef darbuka ile göbek atmak da nesi. yada süperstar'ı supı sıtaaa diye okumak nesi. kardeşim şarkını ya ingilizce okursun yada türkçe okursun. araya öyle ingilizce sokuşturma yani. giydiği kıyafet desen zaten içler acısı. hani moderniz falan ya, aman bizi arap sanmasın elin avrupalısı. sanarsa sansın yani, ben ne uğraşcam kendimi tanıtmaya, beni hala arap zannediyorsa o onun gerizekalılığı.
neyse, nerden de geldi aklıma hay sörvayvır seni hain.
al buyur sen de hatırla;
edit: lamia
not: müzik otoritesi değilim *, iyi bir dinleyiciyim sadece. "sen nasıl bi' otoritesin ki böyle diyorsun" diyenler olmuş. sanane * istediğimi derim *
90'larda türk pop müziğinde kaliteli işler yapan biriydi. vokalist olarak hala türkiye'deki yetenekli özel seslerden biri. hatta caz da söylüyordu son dönemlerde. bir an önce güzel bir albüm yapsa iyi olurdu ama umut yok gibi.
biraz fazla hırslı ve çok başarısız bir yarışmacı. biraz üzüldüm, yaşı da var sonuçta. belki de bu yarışmanın insanı değil. çocuğu var yahu bu kadının!
açlıktan, gelen ahtapota bakıp: ''süper. kafasını taşa vururuz şimdi, ohh...'' dedi. kanların çıkışını falan gördük ardından denizde.
ve sibel tüzün, can aldığı için mahvoldu. çok ağladı. yemedi. bir daha yemeyeceğini söyledi ahtapot.
daha önce hiç öldürmediğini söyledi. öldürülüp geliyordu, öyle yiyordum demeye getirdi lafı.
bilemem gerçekten bir canlının hayatına elleriyle son verdiği için mi bu kadar ağladı; yoksa adadaki sıkıntı ve stres, ahtapot ölümüyle mi gün yüzüne çıktı?
yarışmadan sonraki beslenme şeklini görmeden, neyin ne olduğuna emin olamam.
samimiyetine henüz inan(a)madığım kadın.
***
mustafa topaloğlu'nun, sibel tüzün'ü rahatlatma biçimi, kullandığı cümleler beni şaşırtmadı. adamın kapasitesi o yani, n'apacaksın.
ahtapot öldürdüm diye sanki bir insanı öldürmüş gibi saçma sapan ağlayan kadındır. doğanın dengesi bu, eğer öldüremeyeceksende öldürmeyeceksin başkası yapacak o işi, kameralara bu salakça şovları yapmanın ne almamı var anlamıyorum.
survivor yarışmasında tanımakta zorluk çektiğim şarkıcı. ne olmuş öyle? göz kapakları yüzünden yüzü görünmüyor neredeyse. böyle bir çelimsizlik falan, hastalıklı gibi yazık. kolunu kaldıracak hali yok ne işi var ki orda? tırmanamıyor, tırmansa, inemiyor, sürünemiyor. neyse amaç hatırlanmaktı hatırlandı bu sayede.
zihninin işleyişini en çok merak ettiğim kadınlardan biri. çok zırva, çok abuk sabuk, ve dolayısıyla bir enteresan. bütün o lüzumsuz albümler, tuhaf şarkılar, gereksiz bir yarışma hırsı, hala nasıl devam ediyor merak ediyorum. ama bir yandan da hissediyorum ki sanki bu kadar boş olmamalıydı, bu kadar sığ, bu kadar başarısız, bu kadar loser olmamalıydı.